Bir hâl âbîdesi, Hâlis Muhlis Halil Uslu,
Çok idi bu dünyada, Halil Uslu'nun Dostu.
Dağ taş demedi dolaştı; deldirmedi O postu,
Bir hâl âbîdesidir, Kahraman; Halil Uslu.
Beraber tadad ettik, Nurları satır-satır,
Sor Barla Mekànına, nokta, virgül anlatır.
Çam Dağı, Kara Kavak, Kara Dut'un Meyvesi,
Hâlâ Cennet Bahçesinde, yankılanır O'nun sesi.
Konferanslar, Seminerler, Yurt içi, Yurt dışında;
Eserler satır-satır, hepsi de Hatırında,
Anlar ve anlatırdı, dinletirdi dikkatle,
Bütün Nur Kardeşlere, sarılırdı şefkâtle.
Van'da doğdu, hep yaşadı ömür boyu Konya'da,
Çile çekti, cefa çekti, bu muvakkat dünyada,
Şimdi bekliyor Onu; Resûl, (a.s.m.) Üstad Orada,
Ebedî Saadetler senin olsun; Ağabeyim. ..
Bu dünya Gaddardır, Mekkârdır, bir dâneye yüz tokat,
Toprağın sinesinde; sükûn bulur, dertler hep rekât-reķât,
Yine de O Sinede; Ana gibi bir Şefkat;
Cennetler ve Cemaller senin olsun, Aziz Zat...