Yürek atlasımda şehirler vardır
Kimi mahzun, kimi esir diyardır
Ahvali kem haritalar anlatır
Haremeyn mahzundur, Kudüs ağlatır
Kaç cephede yenildik, dedik: zafer
Kaç ihmale kurban verdik, kaç sefer
Gölgelerle boğuştuk keyfekeder
Tarih bizi teessürle seyreder
Cihana sığmazdık cümle yeterdik
Nasıl böyle kendimizi hapsettik
Biz aslında aşkımızı kaybettik
Gözümüzü gönlümüzü terkettik
Biz, "biz" kalmayınca bizi unuttuk
Bizden görünenlerle uyutulduk
Aslı kaybedince suret uydurduk
Bu huy ile bir yüzyılı doldurduk
Korkar olduk, cesareti kaybettik
Cihattan koparak nefse yenildik
Ne candan, ne maldan el çekebildik
Ne canlandık, ne de mal tutabildik
Şimdi zalim pervasızsa kimdendir
Ekser insan hep mazlumsa nedendir
Bu dehşetler kimlerin elindendir
Yiğitlere, niçin hala erkendir
Bu geçimlik telâşlar hep boşuna
Bu anlamsız uğraşlar hep boşuna
Yazacaksan cihanı bir başına
Bir söz lazım toprağına taşına
Bir imansa koynundaki cevherin
Çık meydana talibi ol her yerin
Hakkı tutup Hakkı halka gösterin
Biraz olsun yüzü gülsün beşerin
Marufi der böyle gitmez kara kış
Nisan gelir hem bereket hem yağış
Değişir gün, başka olur her akış
Sebat edip, sabredenlere selam...