Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Büruc Sûresi 13-16. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
13-Şübhesiz ki (ilk olarak mahlûkatı yaratmaya) başlayan ve (âhirette o yaratmayı tekrar) iâde eden ancak O’dur.
14-Ve O, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Vedûd (kullarını çok seven)dir.(*)
15-Arşın sâhibidir; Mecîd (şânı pek yüce)dir.
16-Ne dilerse, (dilediği gibi) hakkıyla yapandır.
(*) “Ma‘lûmdur ki; her kalb, kendine ihsân edeni (iyilik edeni) sever ve hakīkī kemâle (olgunluğa) muhabbet eder ve ulvî cemâle meftûn olur. Kendiyle berâber sevdiği ve şefkat ettiği zâtlara dahi ihsân edeni daha pek çok sever. Acabâ, (...) her bir isminde binler ihsan defîneleri bulunan ve bütün sevdiklerimizi ihsânâtıyla mes‘ûd eden ve binler kemâlâtın menbaı (kaynağı) olan ve binler tabakāt-ı cemâlin medârı (güzellik mertebelerinin sebebi) olan binbir esmâsının müsemmâsı olan Cemîl-i zü’l-Celâl, Mahbûb-ı zü’l-Kemâl, ne derece aşk ve muhabbete lâyık olduğu ve bütün kâinât, onun muhabbetiyle mest ü sergerdân (kendinden geçmiş) olmasının şâyeste (lâyık) bulunduğu anlaşılmaz mı? İşte şu sırdandır ki; ‘Vedûd’ (kullarını çok seven) ismine mazhar bir kısım evliyâ: ‘Cenneti istemiyoruz. Bir lem‘a-i muhabbet-i İlâhiye (Allah’ın sevgisinin bir parıltısı), ebeden bize kâfîdir’ demişler.” (Sözler, 32. Söz, 289-290)