Hiçbir çocuğun 'sahibi' anne-babası olmadığı gibi yetiştirilmesi ve sorumluluğu da anne-babasının eğitimi ve sorumluluğuyla sınırlı değildir. İslam fıtratı üzerine yaratılıp, hiçbir şekle girmemiş tertemiz kalplere sahip çocuklara, anne babaları şekil vermektedir. Temiz bir toprak gibidir çocuklar, o temiz toprağa hangi tohum ekilirse onun mahsulü alınacaktır. Dolayısıyla hangi mahsulün ekildiğine dikkat etmek zorundayız!
Ailenizi cehennemden koruyun!
Anne-babanın, çocukları üzerindeki en temel sorumluluğu onlara ilk olarak imanı ve İslam'ı öğretmeleridir. Zira her Müslüman öncelikle emri altında bulunanlardan mesuldür.
Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: "Hepiniz, bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evinizde ve emriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız!" [Müslim]
"Çok Müslüman evladı, babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gidecektir. Çünkü bunların babaları, yalnız para kazanmak ve keyif sürmek hırsına düşüp ve yalnız dünya işleri arkasından koşup, evlatlarına Müslümanlığı ve Kur'an-ı Kerim'i öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım. Onlar da benden uzaktır. Çocuklarına dinlerini öğretmeyenler cehenneme gidecektir." [S. Ebediyye]
Çocuklarınıza günah işlettirmeyin!
Kendisine haram olan bir şeyi, çocuğuna yaptıran bir kimse yine haram işlemiş olacaktır. Burada anlaşılması gereken şudur; elbette haram ve helale dikkat eden hiçbir anne baba, doğrudan çocuklarına haram işlettirmez. Burada dikkat edeceğimiz şey, farkında olmadığımız haram fiillerdir. Çocuklarını kumara alıştıran, müstehcen yayınları izlemesine izin veren, yalancılık ve hırsızlık gibi kötülüklere gitmesine sebep olan kimse günah işlemiş olur.
Lisedeki oğlunun spor tahmin oyunları oynamasına göz yuman baba, evine aldığı dev ekran televizyonla çocuklarının kalbini ifsat etmeye yol açarken bir dünya kötü hasleti yavaş yavaş çocuklarına aşılamış ve onların haram işlemesine vesile olmuş olmaz mı?
Tahrim Suresi'nde Âlemlerin Rabbi olan Allah şöyle uyarmaktadır: "Kendinizi ve aile halkınızı cehennem ateşinden koruyun." [Tahrim, 6] Elli- yüz senelik dünya hayatında çocuklarına daire bırakabilmek için her şeyini feda edip, gece gündüz koşturan baba, çocuklarının ebedi hayatını tehlikeye atıp atmadığına nasıl dikkat etmez?
Çocuk psikolojisi göz önünde bulundurulmalıdır!
Çocuklardan sadır olan iyi hareketler övülmelidir. Ne zaman çocukta iyi bir hareket görülürse, o hareket vesilesiyle çocuk takdir edilmeli ve ödüllendirilmelidir. İnsanların yanında da bazen onu övmekte fayda olacaktır. 'Amcası benim çocuğum böyle yaptı' diyerek çocuk iyiye teşvik edilmelidir. Bir kabahat işler veya kötü bir söz söylerse birkaç defa görmezlikten gelmeli, (onu yapma) dememeli, azarlamamalıdır. Sık sık azarlanan çocuk, cesaretlenir, gizli yaptıklarını açıktan yapmaya başlar. Yaptığı kötü işlerin zararı, kendisine tatlı dil ile anlatılmalı ve çocuk ikaz edilmelidir! Yapılan iş, dine aykırı ise işin zararı, fenalığı ve neticesi anlatılarak, o kötü işe mani olmalıdır. Baba, baba olduğunu, büyük olduğunu hissettirmelidir! Anne, çocuğu babası ile korkutmalıdır!
Oyun oynamasına izin verin ki çocuk sıkılmasın
Çocuklar ve oyun başlığı ayrı bir dosya olarak incelenecek kadar önem taşıyor. Bu asla görmezlikten gelinemez. Çocukların her gün bir müddet oyun oynamalarına izin verilmelidir. Böylelikle çocuk sıkılmaktan ve üzülmekten kurtulur. Sıkılmak ve üzülmekten kötü huy hâsıl olur ve bu kalbi körleştirir.
Anne - babanın çocuğuna her istediğini alması ve çocuklarını bütün sıkıntıların uzağında lüks içinde yaşatması -yaygın olarak bilinmektedir ki- uygun değildir. Böyle büyüyen çocukların, büyüyünce de istedikleri her şeyi ele geçirmeye çalışabilecektirler.
Çocuk, helalle beslenmelidir!
Elbette yalnızca çocuk değil, anne-babalar da haramdan kaçmak ve helalle beslenmek durumundadır. Allah'ın emri ve yasakları bu ölçüdedir zira. Kendimiz helal yediğimiz gibi çocuklarımıza da helal yedirmeye büyük özen göstermek zorundayız. Haramla beslenen çocuğun bedeni, necasetle yoğrulmuş çamur gibi olur. Böyle çocuklar da pisliğe, kötülüğe meylederler.
Ölçü; dengedir!
Çocuğa, israf etmemesini, kanaatkâr olmasını öğretmek gerekir. Bazen da çocuk sade ekmek yemeğe alıştırılmalıdır. Çocuğun kötü yerlere gitmesine mani olmak hayati öneme sahiptir. Çocuk, kötülerin yanında ahlâksız, yalancı, hırsız ve hayâsız olur.
Baba, ne devamlı asık suratlı durmalı, ne de çocukla fazla yüz göz olmalı, konuşmasının heybetini korumalıdır. Çocuğa babasının malı ile rütbesi ile övünmemesi tembih edilmelidir! Tevazu sahibi ve kibar olması öğretilmelidir! Başkalarından bir şey almanın zillet olduğu, veren elin alan elden üstünlüğü bildirilmelidir! Cimriliğin çirkinliği öğretilmelidir! Başkalarının yanında edepli oturması, ayak ayaküstüne atmaması, laubali hareketlerden uzak durması telkin edilmelidir!
Çok konuşmak, kalbi öldürür!
Fazla konuşmaktan çocuğu men etmelidir! Fazla konuşmanın hayâsızlığa yol açtığı, çenesi düşüklüğün kötülüğü belirtilmelidir! Çocuk nasıl olsa konuşmasını öğrenecektir. Maksat, ona icap edince susmasını ve büyüklerin sözünü dinlemesini öğretmektir.
Doğru da olsa, çokça yemin etmesine izin vermemelidir! Vara yoğa yemin, kötü bir alışkanlıktır. Büyüklere hürmetin, yerini onlara vermenin ve herkesle iyi geçinmenin önemi anlatılmalıdır.
Milli Gazete