İnsan ve Bağlar

Ahmet AKCAN

Halık-ı Kâinat tüm mahlûkattan matlup manayı tek bir mahiyette toplamış, binler âlemleri içine sığdırmış, sayısız latife ve hasseler ile donatmış, insanı câmi bir keyfiyette halketmiştir. Taşıdığı istidatlar ve fıtratının câmiiyetiyle şu koca kâinata küçük bir fihriste kılınan insan, Esma-i İlahiyeye nurani bir liste, kemalat-ı külliyeye müstaid berceste bir mahiyette umum sıfatların nakışları onunla gösterilmiştir.

İnsanın dimağına binler âlemlere santral gibi bir vaziyet verilmiş, sinesindeki kalbi mütenevvi meyveleri tazammun eden bir çekirdek mahiyetinde listelenmiş, ruhu külli hakikatleri ihtiva eden bir halita keyfiyetinde bastedilmiştir.

Dimağının külliyeti cihetiyle san’atlı eserlerin simalarında görünen Esma-i İlahiyeyi idrak edip temaşa edebilecek, damağındaki hususiyet ile rahmani nimetleri tadarak zevkedebilecek bir keyfiyette inşa edilmiştir.

Böyle geniş ve zengin bir istidat Rahman’a muhatap olarak seçilmiş, ona vazifelerini anlatacak, mesuliyetlerini hatırlatacak, hakikat arşına çıkaracak kitaplar indirilmiştir.

Âlem-i şehadetin yaratılmasında “ille-i gaiye” olarak gösterilen insan, tüm cihet ve cepheleri ile câmi bir mahiyette tarif edilmiş, bütüne ait cüzler ihmal edilmemiştir.

Bedeniyle kesafeti ve kesreti, ruhuyla besatet içinde vahdeti, istidadının külliyete medar olmasıyla cemaati, kalbinin merkeziyeti itibarıyla ferdiyeti temsil edebilen insanın mahiyet genişliği; “indirilenlere delalet, indirene şehadet, mahlûkata nezaret” olarak vazife çeşitliliğini intaç etmiştir.

Kâinatın kıyametine, yani hayatın ve imtihanın hitamına sebebiyet verecek kadar kıymeti büyük olan insan, yeryüzünde hareket eden vasfiyeti (şerefi) en yüksek bir şahsiyet olarak tarif edilmiş, hilafet rütbesine dikkatler çekilmiş, Allah’ın indindeki mükerremiyeti “halife-i arz” ünvanı ile vasfedilmiştir.

Böyle zengin vasıf ve istidatlara sahip bir mahiyetin yaratılmasının en mühim hikmeti, tüm mahlûkatın cüz’iyyeten yerine getirdikleri tesbihat ve tahmidat-ı rabbaniyeyi, istidadının câmiiyeti hasiyetiyle insanın tüm bu vazifeleri tek başına yapabilecek bir keyfiyete haiz olmasıdır.

Demek bu aziz insanın, kâinat sarayında yaratılan harikulade sanatların Sani’ini yani failini tanıması, mükemmel eserlerini takdir ve tahsin ederek, nihayetsiz niamatına ve hadsiz ihsanatına külli bir şükür ile mukabelede bulunması, bir “vekil-i umumi” edasıyla mahlûkat namına “iyyake nestain” hitabına çıkması, yüksek sesli bir dellal olması istenmiştir.

Hâsıl-ı kelam; insan, mahiyetine dercedilen istidatlar itibarıyla kâinatın câmi bir hülasası, Rahman’ın muhatab-ı hassı olarak seçilmiştir. İnsanın dünyaya halife olarak atanması, ferşten arşa kadar dizilmiş meratibe namzet bir rütbede olması, arzdan semaya ilim ve marifet ile uzanmasını, dua ve münacatı ile sema ehline sesini duyurmasını intaç etmiştir.

İnsani Bağlar

Varlığıyla insanı kemalat mertebelerine çıkaran, yokluğuyla insanın sukutunu hızlandıran dört bağ bulunmaktadır. Bunlar; insanın kendi nefsi ile olan bağı, Rabbi ile olan bağı, hemcinsleri ile olan bağı, bir de kâinat ile olan bağıdır.

İnsanın Nefsi İle Olan Bağı: Selim fıtrat da diyebileceğimiz bu bağ, acz ve fakrın idrak edilmesi, istinad ve istimdat noktalarının görülmesi ile güçlenmekte, ilimde zenginlik, marifette derinlik ile kemale ermektedir. Acz ve fakrının farkına varamayan, fıtri mecrasını bulamayan yahut bu bağı koparan insan hilafet rütbesinin iktizasını yerine getirememekte, hilkat gayesine zıt işler ile ömrünü zayi etmektedir. Kendi nefsiyle yani fıtratı ile bağını koparan, yani günahlara batan bir insanın Rabbi ile olan bağının da sağlam olamayacağını izah etmek israf olarak görülmektedir.

İnsanın Rabbi İle Olan Bağı: İman, Halık-ı Kâinat ile mükerrem abdi insan arasındaki bağı ifade etmektedir. Çünkü insan, iman ile insandır. İman bağı ilim ve marifete dayandığı kadar kavileşmekte, iman hayata hayat olduğu kadar insanın “mükerremiyeti” tahakkuk etmekte, ind-i ilahiyedeki şerefi ziyadeleşmektedir. İnsan iman vasıtasıyla Halık-ı Kâinat ile intisabını gerçekleştirdiğinde, ilim ve marifet ile kemale erdiğinde Rahman’ın aziz bir misafiri olarak ömür geçirmektedir.

İnsanın İnsan İle Olan Bağı: İnsanın hemcinsleri insanlar ile olan bağı, kendi nefsiyle olan bağı ile Rabbine ait bağdan müstakil, yani bağımsız değildir. Nefsi ile olan bağı tesis edememiş, Rabbini isim ve sıfatları ile bilememiş, yani ilim ve marifetten nasiplenmemiş bir insanın hemcinsleri ile emniyetli ve selametli bağlar kurması mümkün görünmemektedir.

İnsanın Kâinat İle Olan Bağı: Ezelde Allah’a verdiği sözü unutmuş, günahlar ile fıtrat ayarlarını bozmuş, hemcinsleri ile bağ kuramamış bir insanın kâinattaki unsurlar ile nezih bağlar kurması muhal olarak değerlendirilmektedir. Korona salgını benzeri “sâri illetler” ya da süregelen “zelzele ve seller” gibi umumi musibetler, “ahd-i misakı” reddetmiş, fıtrat aynasını kirletmiş, hemcinsleri ile savaşa girişmiş insanların hilkat ağacına verdikleri zararın dünyevi neticeleri olarak semadan indirilmektedir.

Elhasıl; insanlar yaratılışın en mühim gayeleri olan marifetullah, muhabbetullah, ibadetullah gibi asli vazifelerinden uzaklaşmış, maddi meşgalelerin sıkleti karşısında zihinler dağılmış, hiç bitmeyen dünyevi talepler ile kalpler manen işgale uğramış, belki de parçalanmıştır. İnsan hangi vazifeler noktasından halife tayin edildiğini tefekkür ile hatırda tutamadığı müddetçe asli hüviyetini kaybetmekte, “zihin işgallerine” yenilmekte, dünyevi meşgalelerin ağırlığı altında ezilmektedir...

Her yönüyle hakikate hamil(e) olarak yaratılan insan öncelikle cami istidatlarını keşfetmeli, melekler de dâhil bütün mahlûkata tercih edilen hilafet rütbesini farketmeli, vazife külliyetini görmeli, ruhun aynasına zarar veren şirk, küfür, fısk û fücur gibi kirlerden temizlenmeli, insaniyetin gayat’ul gayatı olan marifetullaha ve muhabbetullaha yönelmelidir...

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.