Ahmet Mithat Efendi vefatının 100. yılında, bütün ömrünü harcadığı Bâb-ı Âli'de anıldı. Dursun Gürlek, Vahap Akbaş ve Erol Ülgen, yazarın hayatı, eserleri, fikirleri ve çalışma tarzı hakkındaki ilgi çekici bilgileri dinleyicilerle paylaştılar.
Yeni Türk edebiyatının öncü isimlerinden, basın dünyamızın ilk ustalarından gazeteci, yazar ve düşünür 'Hace-i Evvel' Ahmet Midhat Efendi ömrünü geçirdiği Bâbıâli'de sevenleri tarafından saygıyla anıldı.
Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER) tarafından düzenlenen 'Bâbıâli Sohbetleri'nin 130'ncusu büyük yazar Ahmet Midhat Efendi'ye ayrılmıştı. Mehmet Nuri Yardım'ın takdimini yaptığı toplantıda konuşmacı olarak Dursun Gürlek, Vahap Akbaş ve Erol Ülgen vardı.
Dinî eserlerinden bahsedilmez
İlk konuşmacı kültür tarihçisi Dursun Gürlek, Ahmet Midhat Efendi hakkındaki nüktelerle süslediği konuşmasında, edebiyat tarihçilerinin onun daha ziyade romanlarını gündeme getirdiklerini, dinî eserlerini ise görmezden geldiklerini hatırlattı ve 'Bir yazar bütün yönleriyle bir bütündür. Bütün cephelerinden bahsetmek zorundasınız.' diye konuştu. Gürlek, konuşmasında özetle şöyle dedi:
'Ahmet Midhat Efendi Tercüman-ı Hakikat gazetesini âdeta ailece çıkarıyordu. Ailenin diğer fertleri de bu çalışmalara iştirak ederlerdi. Çok çalışkan bir insan olan Ahmet Midhat Efendi, bir taraftan edebî eserlerini ve romanlarını yazarken öte yandan cemiyetin sosyal hayatıyla ilgili ihtiyaçlarına da cevap veriyordu. Fikir hayatında da rolü büyüktü. Meselâ batılı yazarlardan bazıları İslâm'a ve Müslümanlara çatarken onlara önce Ahmet Midhat Efendi cevap veriyordu.
Yeni Şafak