İletişim sorunu, günümüzde sadece ailelerin değil, hemen hemen çoğu insanın olduğu kadar, kurum ve kuruluşların da sorunu haline gelmiştir. Biz insanlar, paylaşma özürlü olmaktan, sorunlarımızı tartışarak çözememe alışkanlığından kendimizi bir türlü kurtaramıyoruz. Bu eksikliğin en çok hissedildiği yer de ailedir.
Ev ortamında yapılan küçücük yardımlaşmalar sevgi ve saygıyı artırır. Gün boyu evde kalıp, sabahtan akşama kadar koltukta uzanıp, gazete okuyup televizyon seyrederek zaman geçirmenin, aile ile beraber olma açısından hiçbir önemi yoktur. Ailenizle birlikte bir saat dolu dolu nitelikli zaman geçirmek önemlidir. Nitelikli zamandan kasıt, birlikte bir şeyler yapmak, bir şeyler üretmektir.
Müsait olduğunuz zamanlarda eşinize ve çocuklarınıza zaman ayırmak, onların sevdikleri oyunları beraber oynamak, derslerine yardımcı olmak, güzel havalarda ailece alışverişe gitmek veya beraber piknik yapmak ve birlikte bir şeyler yapmaya özen göstermek. Çocuklarınızla ilgili konuları ve hayatla ilgili düşüncelerimizi, geleceğe ait plânlarımızı oturup konuşmak, nitelikli zaman geçirmek olarak değerlendiriliyor.
Bu gibi olumlu davranışları uyguladığınızda, zamanla görülecektir ki, eşler arasında yakınlaşma ve samimiyet artacaktır. Sorunlar daha kolay çözülecek ve yaşadığımız hayat bize daha çok mutluluk verecektir.
Yoksa hayatı paylaştığımız aynı ortamda, iki yabancı gibi yaşamak, biri birimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmemek, zamanla doğacak sebepsiz ve anlamsız kavgalara davetiye çıkarmak demektir.
Demek ki, değil kuşların, en vahşi hayvanların dahi eşli yaşadıkları bu dünyada, insanların bu yaratıklardan örnek alacağı çok dersler vardır. Hanımlar, erkeğinin zamanı kendisiyle geçirmesini istiyor. Erkekler ise daha ziyade ev dışı olaylara ilgi duyuyor.
Örneğin;
Futbol, spor ve kahve hayatı gibi. Bu nedenle, erkekte paylaşmama isteği ortaya çıkıyor. Paylaşmadığınızda sevgi eksikliği kendini gösterir.
Eşinize vermediğiniz sevgiyi, göstermediğiniz ilgi ve alâkayı ondan beklemeye ne hakkınız var.
Hamuru sevgi üzerine yaratılmış bu kâinatta, insanlara sevgisiz yaşamayı tercih ettiği bir hayat yakışmıyor.