Abdurrahman Büyükkeskin'in haberi
Son yıllarda dünyada kültürel yozlaşmayla birlikte aile mefhumunun kan kaybetmeye başladığını belirten Vehbi Vakkasoğlu, sevginin, saygının olmadığı bir yuvada huzur ve mutluluğun olamayacağını ifade etti. Vakkasoğlu anne babaları, kızlarını sevmediği kişilere verme konusunda da uyardı.
Vehbi Vakkasoğlu, Antalya'nın Manavgat ilçesinde Manavgat Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu'nun Sarılar Beldesi Ece Düğün Salonu'nda düzenlediği 'Aile İletişiminde Sevgi Dili' konulu bir konferans verdi. Manavgat halkı, Vakkasoğlu'nun konferansına yoğun ilgi gösterdi. Salonda yer bulamayanlar için dışarıya sinevizyon sistemi kurdu.
Vakkasoğlu, konuşmasında anne ve babaları, kızlarının sevmediği kişilere verme konusunda uyardı. Vakkasoğlu, "Ailenin temelini sevgi oluşturur. Anne ve babalar kızlarını sevmediği birine vermesin. Kızlarını sevmediği birine veren anne ve babalar o yuvadan sevgi beklemesin. Bir yuvanın temeli sevgi ve saygıyla atılmışsa aynı zamanda doğacak çocuklar sevgi yüklü olacaktır. Evlilikte eş tercihlerimiz kalıptan kalıba değil, kalpten kalbe olsun. Bazen tam huzurlu bir yuva kurulacak derken; bu evlilik olmaz, kızın boyu 10 santim küçük. Beyefendi kalpten kalbe değil de, kalıptan kalıba evlilik yapmak istiyor. Böyle bir evlilikten huzur beklemek abes olur. Huzurda olmaz." diye konuştu.
Vakkasoğlu, aile iletişimde sıkıntı çeken eşlerin tek örnek alması gereken rehberin Güllerin Efendisi Hz. Muhammed (S.A.V) olduğunu ifade etti. Eşlerin birbirine seni seviyorum demelerinin sünnet olduğunu belirten Vakkasoğlu, insanlığın onur ve iftihar tablosu En Sevgilisi'nin (S.A.V) eşi, müminlerin annesi Hz. Aişe'nin beni seviyor musun demesi üzerine 'Gönlüm gönlüne kördüğüm gibi' şeklinde sevgisini ifade ettiğini aktardı. Vakkasoğlu, Hz. Aişe'nin bir gün "Ya Allah'ın Habibi kördüğüm ne halde diye sorduğunda da Güllerin Efendisi'nin "Merak etme ilk günkü gibi" diye cevap verdiğini kaydetti.
Sevgi merkezli çocuk eğitiminin özünü eşlerin bir birine karşı delicesine sevmesinden geçtiğinin altını çizen Vakkasoğlu, sevgiyle yetişen çocukların büyüyünce kendilerine olan güvenlerinin tam olacağını söyledi. Vakkasoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Eşler birbini severse tek beden tek ruh gibi olur. Birbirini çok iyi anlar. Müminlerin annesi Hz. Hatice, Kainatın Efendisi Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) çok sıkıntı çektiği İslamiyet'in ilk yıllarında bir hurma ağacının gölgesine oturup da güneşlenmemiş. Muhammed (S.A.V) güneşin altında kavrulurken ben nasıl gölgelikte otururum demiştir. Müminlerin annesi sevgili eşinin çektiği sıkıntıları yüreğinde hissetmiştir. Evlenecek olan kızlarımız evlenmeden önce Hz. Hatice annemizin hayatını çok iyi öğrenmeli. Erkekler, eşlerine niçin seni seviyorum demezler anlamış değilim. Eşlerin birbirlerine seni seviyorum demeleri sünnettir. Eşlerin sevgilerini sözcüklere dökerek karşılıklı söylemesi aile bağlılığını artırır. Erkeğin nikahlı hanımının elinden tutması ve gözüne bakması sevaptır. Eşler birbirinin ellerini tutarsa suyun kirleri akıttığı gibi günahlar da avuçlardan akar gider. Vakit kaybetmeden sevdiklerimize, sevdiğimizi söyleyelim."
Vakkasoğlu, kadınların eşlerini kendilerine bağlamanın 'Üç-Z' kuralında gizli olduğunu ifade etti. 'Üç-Z'nin; zarafet, ziyafet ve ziyaret olduğunu belirten Vakkasoğlu, karşılık beklemeden yapılan hizmetin de her zaman sevgi getireceğini kaydetti. Vakkasoğlu, yabancı güçlerin Çanakkale'yi yıllar önce topu, tüfeği ve kurşunuyla geçemezken aile mefhumunu dumura uğratarak bir asır önce dedelerinin yapamadığını torunlarını değişik oyunlarla geçmeye çalıştığını belirtti.
Manavgat Müftüsü Halil Taş da konferans sonrası Vakkaoğlu'na bir buket çiçek takdim etti. Vakkasoğlu, konuşmasının ardından 43 yıldır yazdığı kitaplarını okurları için imzaladı.
Konferansa konuk olarak Manisa Sarıgöl Kaymakamı Adem Uslu, İlçe Kaymakamı Halil Taş, Serik Müftüsü Mustafa Altun, Akseki Müftüsü Bahattin Ataklı, Manavgat Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu Sorumlusu vaize Fedan Taş ve kalabalık halk topluluğu katıldı.