Hamdullah Öztürk'ün haberi
İstekler, eve davet edilecekler, çocukların dersleri, arkadaşlıkları, hatta piknik ve geziler bile o istişarede konuşulmalıdır. Ailenin sadece ebeveyni ilgilendiren durumları hariç, diğer işler istişarede görüşülmeli, çocuklar da karar mekanizmasına dahil edilmelidir.
Aile, erkeğin yönetimine emanet edilmiş olsa da, birden fazla kişinin hükmî şahsiyeti manasına gelmektedir. Yani farklı iradeler, istek ve talepler o kimlik altında var olmak ister. Aile reisi, aile fertlerinin taleplerini gerçekleştirebilmek, imkânlar yetmediği yerde ve isteklerin yanlış olduğu durumlarda, onları incitmeden engelleyebilmelidir.
Nasıl yapmalı ki, "Benim isteğim olmuyor!" "Zaten biz yok sayılıyoruz!" gibi serzenişlerle yıpranmayalım. Aile fertleri gönül hoşluğu ve şevk içinde bir arada yaşayabilsin? Ömür boyu sevgi-saygı bağını güçlendirerek hayatlarını devam ettirebilsinler?
Bu sorular üzerine düşünürken "aile istişaresi" fikri atıldı ortaya. Gerekçe şöyle idi: Mademki bizler öyle-böyle değil, nikâh akdiyle bir araya geldik. Öyle ise bu yuvanın bir maksadı, bir misyonu olmalıdır. Aynı misyon etrafında bir araya gelen insanların iş yapma usulü de istişaredir. Öyle ise kurumların haftalık toplantıları gibi evlerin de haftalık istişareleri olmalı. İstekler, talepler, eve davet edilecekler, hanehalkının evde olamayacağı günler, birlikte yapılacak işler, çocukların dersleri, oyunları, arkadaşlıkları, hatta piknik ve geziler bile o istişarede konuşulup planlanmalıdır. Ailenin sadece ebeveyni ilgilendiren durumları hariç, diğer işler istişarede görüşülmeli, çocuklar da karar mekanizmasına dahil edilmelidir.
Orada bulunan arkadaşlardan birisi söz aldı ve şöyle dedi: Aile istişaresine ayıracak vakit bulamayabiliriz. Zaten biz kararlarımızı eşimizle konuşarak alıyoruz. İstişare için özel vakit tahsis etmek biraz lüks olabilir.
Çoğunluk ise aile meselesinin hafife alınamayacağını düşünüyordu. Eğer istişare gibi aynı zamanda ibadet sayılabilen bir mekanizma vasıtasıyla, aileye işlerlik kazandırılırsa fevkalade bereketlere mazhariyetin söz konusu olacağına inanıyordu.
İSTİŞARE ÇOCUKLAR İÇİN BİR EĞİTİM MEKANİZMASIDIR
Çoğunluğun fikri neticede galip geldi ve istişare karara bağlanmış oldu. Çok değil, daha birkaç hafta geçmişti ki, istişareye itiraz eden arkadaş söz aldı. "Arkadaşlar!" dedi, "İstişare ortaya çıkardı ki, biz eşlerimizle konuştuğumuzu zannediyormuşuz ama aslında hiç konuşmuyormuşuz!"
Bir başkası çocukların istişare ortamında çok ciddileştiğini ve isteklerini savunabilmek için nasıl çırpındıklarını anlattı. "Çocuklar için istişare başlı başına bir eğitim mekanizması. Başkalarına isteklerini kabul ettirebilmenin, itirazlara cevap verebilmenin ve karşı çıkanları ikna edebilmenin usullerini öğreniyorlar." dedi.
Bir başka arkadaş söze katıldı: Çocuklar beni biraz daha yumuşak bulur. Annelerinden koparamadıklarını akşam beni yakalayınca rahatlıkla koparabilirlerdi. Şimdi bir taleple gelirlerse "İstişareye getirin." diyorum. Böylece annelerini benim üzerimden aşma numaraları da boşa çıkmış oluyor.
Neticede ortaya çıktı ki, ev işlerinde istişare, eşlerin birbirine, çocukların da eşlere emanet olduğu bir ortam için aslında tam bir can simidiymiş. Hem çözüm mekanizması hem de başlı başına bir eğitim mekanizmasıymış. Dinimizin emri olan böyle bir yöntemi nasıl olmuş da biz bugüne kadar ailemiz için düşünememişiz. Ayaküstü konuşarak işleri ve daha da kötüsü birbirimizi geçiştirip gitmişiz...
Her işin bir telafisi vardır. İstişare için de yapılacak iş, herkesin evde bulunabileceği rahat bir vakit tespit etmek. O vakti her hafta istişareye tahsis ederek mümkün mertebe değiştirmemek. İstişare için özel bir güne hazırlanıyormuş gibi atıştıracak bir şeyler hazırlayarak cazip hale getirmek. Herkes hazır olunca önce kalbi yumuşatacak, gönüllere su serpecek, Allah'ı (cc) ve ahireti hatırlatacak bir iki sayfa kitap okumak. Ve çayların sıcak buharları arasında hafta içinde hazırlanan maddeleri bir bir görüşmeye açarak, karara bağlamak. Uygulayanlar bereketini mutlaka görecektir.
Zaman