Mehmet Şahin ve Aydın Hızlıca'nın haberi
Kimi ailesiyle turistik beldelerin yolunu tutarken kimi yaz okulunda çeşitli aktivitelere katılıyor kimi de arkadaşlarıyla doyasıya oyunlar oynuyor.
Ancak bazı öğrenciler o kadar şanslı değil. Onlar aile bütçesine katkıda bulunmak için kışın okula yazın işe gitmek zorunda. Adanalı Mehmet, Şanlıurfalı Ahmet, Konyalı Alaattin, Erzurumlu Fırat, yaz sıcağında denize girmek yerine sanayide ter döken öğrencilerden yalnızca birkaçı. Kendileri gibi yüzlerce çocuğun çalıştığı torna, yedek parça, mobilya, tekstil, oto tamirciliği gibi alanlarda haftalık 20-50 TL'ye çıraklık yapıyorlar.
Adana'da yaşayan Mehmet Bozan (13), Şakirpaşa İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi. Okullar kapanır kapanmaz sanayinin yolunu tutmuş. Haftalık 50 lirayla torna tezgâhının başına geçmiş. Beş yıl önce Adıyaman'dan Adana'ya göç eden üç çocuklu ailenin en büyüğü Mehmet, inşaat işçisi babasına destek oluyor. Bütün çocuklar gibi o da oynamayı çok seviyor. Ancak çalışmak zorunda olduğunu belirtiyor: "Tabii ki eğlenmek herkes gibi benim de hoşuma gidiyor. Fakat kirada oturuyoruz. Babam inşaatlarda iş buldukça çalışıyor. Ailemi düşünmek zorundayım. Haftalığımı alıp anneme veriyorum." İleride öğretmen olmak isteyen fedakâr çocuk, hedefini gerçekleştiremezse torna ustası olarak hayatını kazanmayı düşünüyor. Erzurumlu Fırat Çelik (15), oto akücüsünde çıraklık yapıyor. Petrol Ofisi İlköğretim Okulu öğrencisi, fırın ustası olan babasının bir yıl önce Libya'ya gittiğini, kendisini anne ve diğer kardeşlerine bakmaya mecbur hissettiğini anlatıyor. Fırat'ın kalfası Recep Karataş (15) ise Anadolu İlköğretim Okulu'nda öğrenim görüyor. 7 yıldır sanayide çalıştığını dile getiren Recep, "Ağabeyim askerde. Mahallede boş gezeceğime çalışıp, ağabeyime kazandığım haftalıktan gönderiyorum." diyor.
Adıyamanlı Mehmet Sezerka (11), Emin Özgüler İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi. Yedi kardeş olan Mehmet, radyatör ustalığı yapan akrabasının yanında çırak. Haftada 20 TL kazanıyor. Küçük çocuk, çalıştığı için kendisiyle gurur duyuyor: "Tatilde çalışmasam, sokakta kötü arkadaşlara takılırım. Ama burada hem meslek öğreniyorum hem de aileme yardım ediyorum. Okulumu bitirdikten sonra polis olmak istiyorum." İsmail Safa İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi Ahmet Kaya (13) oto elektrikçisinde ter döküyor. Şanlıurfalı 12 çocuklu bir ailenin ferdi olan Ahmet, 20 lira haftalık alıyor.
Konya Fatih Endüstri Meslek Lisesi 3. sınıf öğrencisi Alaattin Avcıkara (17) da tatilini oto radyatörcüde çalışarak değerlendiriyor. Tatile çıkacak maddi güçlerinin olmadığını söyleyen genç, ailesine destek olması gerektiğini ifade ediyor. Lise 1 öğrencisi Konyalı Ahmet Tekin (15) ise sanayide bir lokantada çalışarak harçlığını çıkarıyor. Konya Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin, dinlenmeye fırsat bulamadığı için yeni öğretim yılına yorgun giren öğrencilerin başarısız olabileceği uyarısında bulunuyor.
Çalışan çocukların sağlığı tehlikede
TİSK-Türk-İş Toplumsal Destek Merkezi İl Koordinatörü Doç. Dr. Ferdi Tanır, dünyada 220 milyon çocuğun çalıştığını belirterek, "Çocuk emeği, gelişmekte olan ülkelerde daha fazla. Yoksulluk, nüfus artışı, işsizlik, çarpık kentleşme ve düşük eğitim düzeyi çocuk işçiliğinde etken." diyor. Tanır, gelişme çağında oldukları için çalışma hayatının risklerinin çocuklarda daha ağır sağlık sorunları doğurduğuna dikkat çekiyor. Türk-İş Çalışan Çocuklar Bürosu Müdürü Özcan Karabulut da küçüklerin, sosyal güvenceden uzak çalışmalarının risklerine vurgu yapıyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun 1994-2006 yıllarında gerçekleştirdiği 'Çocuk İşgücü Araştırmaları'na göre, Türkiye'de 6-17 yaş grubunda ekonomide çalışan çocukların sayısı 1994'te 2 milyon 269 iken 2006'da 958 bine geriledi.
Zaman