Şerif Erdikici'nin haberi
Sempozyuma katılan Alevi önderleri, salonda bazı provokatörlerin çabalarına rağmen Alevi-Sünni düşmanlığını körükleyen söylemlerden kaçınılması gerektiği üzerinde durdu.
Türkiye Caferileri lideri Selahattin Özgündüz, salondaki bazı konuşmacıların Madımak olaylarını hatırlatması ve Alevi kimliklerini açıklamakta zorlandıklarını ifade etmeleri üzerine söz alarak, tarihi olayları ve geçmişte yaşananların geride bırakılması gerektiğini vurguladı. Alevi-Sünni düşmanlığını körükleyen söylemlerden kaçınılması çağrısında bulunan Özgündüz, "Bunu biz kan davasına çevirirsek, yaşanan trajik olaylar üzerinde durursak çözümü kolaylaştırmayız. En çok cop yiyenlerdenim. İnanınız ki, polisimize beddua etmeye bile kıyamadım, ferdi olarak gördüm. Biz önümüze bakmak durumundayız. Şu veya bu parti beni enterese etmiyor. Mezhep adına parti desteklemeyi hiç doğru bulmuyorum. Ama kişisel olarak bizimle ilgili açılımlardan dolayı Devlet Bakanı Faruk Çelik'in samimiyetine inandığımı söylemekten de beis duymuyorum." diye konuştu.
Ders kitapları üzerinde çalışmalar olduğunu ve güzel şeyler olacağını ifade eden Özgündüz, ümidin yitirilmemesi gerektiğini belirtti. Zaman içerisinde yanlış algıların düzeleceğini savunan Özgündüz, geçmişte yaşananları bugüne taşırsak, toplumda uzlaşmanın olmayacağını kaydetti. Özgündüz şunları söyledi: "Şimdi kimse mum söndü diyor mu, demiyor. Çünkü kapıları açınca insanlar gerçeği gördüler. Allah'ın zikredildiğini, Ehli Beyt'in övüldüğünü gördüler. Ancak biz de geçmişte onlara Yezid dedik, değil mi? Türk milletinin tamamı Hüseyin tarafındadır, Yezid'in tarafında değildir. En çok konulan isim Ehli Beyt'in ismidir. Yezid ismine, Muaviye ismine hemen hiç rastlamazsınız. Bu güzel yönümüze bakalım, bir de güneye doğru indikçe, bizim Sünni'mize bin şükür. İnanın, şükür, bizim genlerimize işlemiş. Ahmet Yeseviler, Hacı Bektaş Veliler, Mevlanalar, Yunus Emreler Ehli Beyt sevgisini işlemiş. Bu bizim müştereğimiz olmuştur. Kendimiz bu düşmanlıkları körükleyen söylemlerden arındıralım."
Özgündüz, Alevi'nin namusuna düşkün olduğunu ve toplumda mum söndü gibi yanlış kanaatlerin düzeltilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir hutbe ile halkı aydınlatmasının söz konusu olabileceğini belirtti. Özgündüz, kendilerinin de Sünnilere yönelik Yezid gibi söylemlerden kaçınmaları gerektiğinin altını çizdi.
Alevi-İslam Din Hizmetleri Başkanı Ali Yüce ise 'dinler kavramı'nı insanların ürettiğini belirterek, ''Peygamberler, insanlara hakikati getirdi, ancak anlayanlar yanlış anladı, problem burada.'' diye konuştu. Ali Yüce, peygamberlerin peyderpey gelerek insanın izahını ortaya koyduklarını belirterek, dinin tohumla toprak arasındaki ilişki olduğunu, insandaki sırları ortaya çıkarmak için dinin olduğunu kaydetti. Yüce, "Tohum toprağa düşmeden içindeki sırrı açıklayamıyor. Ne zaman tohum toprağa düşünce sırrı ortaya çıkar. İşte peygamberler de öyle bir sır ortaya koymuştur ki, insanın göremediğimiz tarafından röntgenimizi çekmişler ve hakikati bize izah etmişlerdir." dedi.