Alkol reklamları tamamen yasaklansın

Yeşilay Başkanı Muharrem Balcı, alkol reklâmlarının görsel basında yasak olmasına karşılık alkol reklamlarına yazılı basına da derhal yasak getirilmesi gerektiğini söyledi.

Elif Nur Kurtoğlu'nun haberi

Yeşilay Başkan Danışmanı Ahmet Varol da televizyonlardaki film ve dizilerde alkole özendirici sahnelerin yer aldığını belirterek, “Bu sahnelerle içki reklâmı yasağı da delinmektedir. İçki reklâm yasağı ile ilgili cezaî yaptırımların uygulanmaması ise reklâma teşvik olarak görülmektedir” şeklinde konuştu.

Yeşılay, Türkiye’deki alkol tüketim miktarını ve alkolle mücadele için yapılması gerekenleri kapsayan “Alkol, Bağımlılık ve Özendirici Eylemler” başlıklı bir rapor hazırladı. Yeşilay Başkan danışmanı Avukat Mehmet Varol, alkol bağımlılığının başta aile içi huzursuzluk ve şiddet olmak üzere aile düzeninin bozulmasına yol açtığını ifade ederek, “Her gün televizyonlarında alkolü özendirici dizi ve filmlerle yüz yüze gelen Türkiye insanı, kaçınılmaz bir şekilde alkolün kötü etkilerine maruz kalmaktadır. Özellikle örnek teşkil eden karakterlere biçilen rolde içki kullanımı ön plana çıkarılarak özendirilmektedir. Ayrıca bu sahnelerle içki reklâm yasağı da delinmektedir. İçki reklâm yasağı ile ilgili cezaî yaptırımların uygulanmaması ise reklâma teşvik olarak görülmektedir” dizilerde içkiyi teşvik eden sahneler olduğunun altını çizdi.

AÇIK ALANLARDA İÇKİ İÇMEK ÖZGÜRLÜK DEĞİL

Gençleri ve toplumu alkolden korumak için kamusal alanda tedbir alınması gerektiğini ifade eden Varol, “Anayasamız ile uluslar arası sözleşmeler ve yasal düzenlemelerle, alkol kullanımının ve reklâmların engellenmesine, gençliğin ve toplumun korunmasına dair hükümler içerirken bile, uygulamada herhangi bir adımın atılmaması, açık alanlarda içki içmenin bireyin özgürlüğü olarak yorumlanması kabul edilemez. Ülkemizin geleceği ve nesillerimizin sağlıklı olması için, öncelikle alkolün kötülüklerinin halka anlatılmasında yazılı ve görsel yayın organlarına, kamu kurumlarına özellikle okullarımıza ve sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir.” diyerek sözlerini tamamladı.

ALKOL, AİLE VE TOPLUM YAPISININ EN BÜYÜK DÜŞMANI

Türkiye İstatistik Kurumunun 2006 yılında yayımladığı rapora göre de, Türkiye’deki boşanmaların yüzde 12,2’sinin içki ve kumar dolayısıyla gerçekleştiğini vurgulayan Varol, aile ve toplum yapısının bozulmasında alkolün büyük yer tuttuğunu ifade etti. Varol, Dünya Sağlık Örgütü’nün Türkiye dahil 30 ülkeyi kapsayan araştırmasındaki toplumsal olaylarda alkolün etki yüzdelerini şu şekilde sıraladı: ‘’İntihara teşebbüs yüzde 90, cinayet yüzde 85, boşanma yüzde 80, tutukluluk yüzde 78, mala yönelik suçlar yüzde 77, hırsızlık ve yankesicilik yüzde 71, eşler arası şiddet ve trafik kazaları yüzde 70, işe gitmeme ve akıl hastalıkları yüzde 60 ve ırza tecavüz yüzde 50.’’

ALKOLE, 15.3 MİLYAR ÖDENİYOR
Alkol tüketiminin televizyon programları ile sınıf atlama aracı, dostluğu pekiştirici, dertleri unutturucu, genç ve güçlü olmanın göstergesi olarak sunulması sonucunda, her kesimin bilinçaltına alkol kullanımının zorunluluk olarak girdiğini anlatan Varol, ‘’Türkiye’de 4 milyon alkolik, 13 milyon da alkole meyilli kişi bulunmaktadır. Türkiye’de 1970 yılında kişi başına düşen alkol tüketimi 1,5 litre iken, bu rakam 1980 yılında 6 litre, 1995 yılında ise 15 litreye, günümüzde ise 20 litreye ulaşmıştır. Türkiye’de alkol tüketimine ödenen bedel yıllık 15,3 milyar TL olup birçok bakanlığın bütçesinden fazladır’’ diye konuştu.

ALKOL KULLANIM YAŞI 11’E İNDİ

Yeşilay Başkan danışmanı Varol, Türkiye’de 4 milyon alkolik, 13 milyonda alkole meyilli kişi bulunduğunu, 1970 yılında kişi başına düşen alkol tüketimi 1,5 litre iken, bu rakamın 1980 yılında 6 litre, 1995 yılında 15 litreye, günümüzde ise 20 litreye ulaştığı sonucuna varıldığını söyledi. Varol, alkol kullanımın 11 yaşına kadar indiğini bunun da çok vahim olduğunu vurguladı. Varol, sunduğu alkol raporunda trafikte kazaya karışanların büyük çoğunluğunun alkollü olduğunu belirtirken, yasal sınır olan 0,50 promilin altında da birçok ölümlü kazanın meydana geldiğini dile getirerek, trafikte bu oranın sıfıra çekilmesini istediklerini söyledi.

RAPORDAN AYRINTILAR

Raporda önemli ayrıntılar da dikkat çekti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün 28 ilçedeki, 154 lisede 31 bin 272 öğrenci arasında yaptığı anket çalışmasında, ekonomik durumu kötü olan ailelerin çocuklarının alkole daha eğilimli olduğu sonucu çıktığını söyleyen Varol, şunları kaydetti: ‘’Madde kullanımına neden olan bireysel, çevresel ve sosyal faktörleri belirlemek için sorulan sorulara maddî durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının yüzde 51’i en az bir kez sigara ve yüzde 7’si en az bir kez esrar içtiklerini belirtirken, yüzde 36,3’ü de alkollü içki kullandıklarını ifade etti. Araştırmada, tek çocuk olan öğrencilerde alkol kullanımının daha yaygın olduğu ortaya çıktı. Tek çocuk olan öğrencilerin yüzde 50,4’ü alkollü içki kullandıklarını belirtirken, bu oran 4 kardeş olanlarda yüzde 23,9’a, 7 kardeş olanlarda yüzde 19,7’ye geriliyor. Araştırmada annesi üniversiteden mezun gençlerin yüzde 53,5’i ise hayatlarında en az bir kez alkol tükettiklerini ifade etti. Bu oran okuryazar olmayan anneye sahip gençlerde ise yüzde 21,1 olarak dikkati çekti.’’

ALKOL REKLÂMLARI  YASAKLANMALI

“Alkol, Bağımlılık ve Özendirici Eylemler” başlıklı raporu sunmak üzere düzenlenen basın toplantısı, alkol bulunmayan bir otelde yapıldı. Yeşilay Genel Başkanı Avukat Muharrem Balcı, spor müsabakalarına alkol firmalarının sponsor olmalarını eleştirerek konuyla ilgili dava açtıklarını sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi. Balcı, alkol reklâmlarının görsel basında yasak olmasına karşın yazılı basında rahatça yer almasını da tenkit ederek yazılı basına da derhal yasak getirilmesi gerektiğini söyledi.

Yeni Asya
 

Toplum Haberleri