Alkollü içki reklâmı sona ersin

Yeni yıla da alkollü içkilerin sebep olduğu dertlerle, problemlerle ve kötülüklerle girdik.

Faruk Çakır'ın yazısı;

Medyaya yansıyan haberlere bakılırsa pek çok yerde alkollü içkinin sebep olduğu kavgalar, yaralanmalar ve hatta ölümler meydana geldi. Diğer zararlarını bir an için unutsak bile, yılbaşı vesilesiyle sebep olduğu ‘dert’ler alkollü içkilerin gazeteler eliyle reklâm edilmesine son vermek gerektiğini gösterir.

Alkollü içkilerin sebep olduğu dertlerin bir kısmını, haberlere yansıdığı şekliyle hatırlayalım: “Şişli’de bir otelde yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı yılbaşı eğlencesinde arbede çıktı. Aşırı alkolden etkilenen gençler ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Otel çıkışında çok sayıda kişi kavga etti. Olay, saat 03.00 sıralarında, Büyükdere Caddesi üzerinde bulunan lüks bir otelde meydana geldi. Yılbaşı eğlencesi için otelde yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı konser düzenlendi. Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu yaklaşık 30 kişi alkolden etkilendi. Aşırı alkol alan gençler ilerleyen saatlerde baygınlık geçirdi. Otel çalışanlarının ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Alkolden etkilenen şahıslar ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı.” (Akşam g., 1 Ocak 2013)

Bir başka haber: “İstanbul’da (...) eğlence mekânlarına akın eden vatandaşlardan bazıları alkolün dozunu kaçırınca hastanelik oldu. Aşırı alkolden ayakta duramaz hale gelen vatandaşlara acil servislerde müdahale edildi.”
Bir haber de Anadolu’dan: “Malatya’dan Yeşilyurt ilçesi istikametine giden B. E., polisin dur ihtarına uymayarak kaçtı. Polis ekipleri tarafından takip edilen otomobil, İsmet Paşa Caddesi üzerinde (...) bir yayayı ezdi. Şahıs, olay yerinde yaşamını yitirdi. Kazanın ardından durmadan yoluna devam eden alkollü sürücü, 300 metre daha kaçtıktan sonra başka bir otomobile çarptıktan sonra durdu. Polisten kaçan sürücü ile aynı otomobilde bulunan H. D. ağır yaralandı.” (Vatan g., 1 Ocak 2013)

Elbette, alkollü içkilerin sebep olduğu çirkin hadiseler bunlarla sınırlı değil. Yüzlerce, belki de binlerce benzer hadise “yıl başı eğlencesi” adı altında yaşandı.

Peki, insaf ile söylensin: Bu ve benzeri hadiseler tasvip edilebilir mi, mazur görülebilir mi?
Ekseriyetle bu hadiseler herkes tarafından kınanır. O halde bu hadiselere sebep olan yollar, vasıtalar ve vesileler engellenmeli değil midir? Bu haberlere yer veren gazeteler “alkollü içki reklâmları”na da yer veriyorlar. Bir yandan “kötülüğün” reklâmını yapıp, öte yandan da neticeden şikâyet edilebilir mi?

Yeni yılın ilk haftasında Türkiye’yi idare edenlere bir defa daha seslenelim: Lütfen alkollü içkilerin gazeteler eliyle reklâm edilmesine göz yummayın!

Başta Başbakan R. Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ olmak üzere konu ile ilgili olan herkese ve elbette sivil toplum kuruluşlarına büyük bir vazife düşüyor. Çocukları, gençleri ve aileleri batağa sürükleyen bu reklâmlara mani olunsun. Televizyonlarda yapılamayan alkollü içkilerin reklâmı gazetelerde niçin yapılabilsin? Gazeteler daha az mı etkiliyor? Ayrıca sigara reklâmlarının gazetelerde yer alamadığını da unutmayalım. Yeri geldiğinde “derin devlet”i tasfiye ettiğini ifade edenlerin, “alkollü içki lobisi”ni alt edememesi mümkün mü? Değilse bu reklâmların devam etmesini ne ile izah edebiliriz?
Maalesef “duyarlı medya”nın da bu konuda hassas olmadığını söyleyebiliriz. Yıllardan beri devam eden bu yanlışa, bu hataya “dur” demek için bir kampanya başlatılmıyor. Yanlışta ısrar edenleri ikaz etmek icap etmez mi?

Alkollü içki reklâmlarına sayfalarını açan gazeteler hiç muhabese yapmayacak mı? “Yılbaşı çılgınlığı ve çirkinliği”ne dolaylı da olsa, onlar da sebep olmuyor mu?

Yeni Asya

Polemik Haberleri