Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Ahzab Sûresi 35-36. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
35 . Muhakkak ki Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, itâatkâr erkekler ve itâatkâr kadınlar, sâdık erkekler ve sâdık kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, (Allah’a) gönülden bağlı (mütevâzi) olan erkekler ve (Allah’a) gönülden bağlı (mütevâzi) olan kadınlar, sadaka veren erkeklerve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; (işte) Allah bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfât hazırlamıştır. (*)
36 . Hem Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, artık ne mü’min bir erkek, ne de mü’min bir kadın için (o hükme muhâlif) işlerinde kendilerine (başka bir yolu) seçme hakkı yoktur! Ve her kim Allah’a ve Resûlüne isyân ederse, artık muhakkak ki apaçık bir sapıklık ile dalâlete düşmüş olur.
(*) Cenâb-ı Hakk, Peygamber (ASM)’ın hanımlarını açıkça zikredince, Müslüman kadınlardan bir kısmı onlara uğradı. (Üzülerek ve ibâdetlerinin makbûliyetinden endîşe duyarak) dediler ki: “Sizin isminiz Allah tarafından zikredildi; bizimki zikredilmedi. Eğer bizde bir hayır bulunsaydı, bizim de ismimiz zikredilirdi.” Bunun üzerine bu âyet indirildi. (Beyzâvî, c. 2, 246)