Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Tin Suresi 4-8. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
4 . Gerçekten (biz) insanı, en güzel bir biçimde yarattık!
5 . Sonra onu, aşağıların aşağısına çevirdik. (*)
6 . Ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler müstesnâ; artık onlar için, tükenmez bir mükâfât vardır.
7 . O hâlde (ey insan), bundan sonra sana dîni (hesab gününü) yalanlattıran nedir?
8 . Allah, hükmedenlerin en (iyi) hükmedeni değil midir? (Evet!) (**)
(*) “İnsan ahsen-i takvîmde (en güzel sûrette) yaratıldığı ve ona gāyet câmi‘ bir isti‘dad (kābiliyet) verildiği için, esfel-i sâfilînden tâ a‘lâ-yı illiyyîne, ferşten (yerden) tâ arşa, zerreden tâ şemse (güneşe) kadar dizilmiş olan makāmâta, merâtibe, derecâta, derekâta (makamlara, mertebelere) girebilir ve düşebilir bir meydân-ı imtihâna atılmış, nihâyetsiz sukūt ve suûda (düşüşve yükselişe) giden iki yol onun önünde açılmış bir mu‘cize-i kudret ve netîce-i hılkat (yaratılışın netîcesi) ve a‘cûbe-i san‘at (şaşılacak bir san‘at) olarak şu dünyaya gönderilmiştir.” (Sözler, 23. Söz, 108)
(**) Bu sûreyi sonuna kadar okuyan kimsenin “Evet! Ben de buna şâhidim!” demesi sünnettir. (İbn-i Kesîr, c. 3, 655)