Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Âl-i İmrân Suresi 75-77. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
75 . Ehl-i kitabdan öylesi de vardır ki, ona yığınla (altın) emânet etsen, onu sana iâde eder. Onlardan öylesi de vardır ki, ona bir dinar (bir altın) emânet etsen, tepesine dikilip durmazsan, onu sana iâde etmez. Bu, şübhesiz onların: “Ümmîler (ehl-i kitab olmayanlara yaptığımız haksızlıklar) hakkında üzerimize bir yol (bir vebâl) yoktur!” demeleri sebebiyledir. Ve onlar (hakîkati) biliyor oldukları hâlde, Allah’a karşı yalan söylüyorlar.
76 . Hayır! Kim sözünü yerine getirir ve (günahlardan) sakınırsa, hiç şübhesiz ki Allah, takvâ sâhiblerini sever.
77 . Doğrusu (peygambere îman husûsunda) Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir fiyata (dünyalık menfaate) satanlar var ya, işte onlar, âhirette kendileri için bir nasib olmayanlardır. Hem Allah onlarla konuşmaz; hem kıyâmet günü onlara (rahmet nazarıyla) bakmaz ve onları (günahlardan) temizlemez! Ve onlar için (pek) elemli bir azab vardır.