Risale Haber-Haber Merkezi
İlmi ve Fikri Araştırmalar Merkezi (İFAM) Kurucusu Dr. İhsan Şenocak, televizyonlardaki ahlaksız programlara isyan etti. "Devlet bunlara nasıl müsaade ediyor? Anlayamıyorum" diyen Şenocak, Müslümanlara, alimlere, vakıfların yetkililerine, cemaatlere, cemiyetlere çağrıda bulunarak, "Allah rızası için bu helakete dur diyelim" dedi.
"Bu programların yüksek reyting aldığı bir ülkeye Allah’ın büyük bir musibet vermesinden korkuyorum" diyen Şenocak'ın Yeni Akit'e yaptığı açıklama şöyle:
Batı ve Avrupa bizi Osmanlı olarak görüyor. Peki topyekûn millet olarak Osmanlı’nın durduğu yerde durabiliyor muyuz?
Ülkemizdeki ahlaki yozlazaşmanın baş mümessili televizyonlar ve medyadır. Televizyonlarda yarışma ve evlendirme programları adı altında fuhuş programları düzenleniyor. Milletin kızını, oğlunu bilmem nerelere götürüyorlar, oralarda günlerce saklıyorlar ve buna da ‘yarışma’ diyerek ekranlara yansıtıyorlar. Bu ahlaksız programları izleyen genç kızlar da özgürlük adına onlara özeniyor ve evlerinden kaçıyorlar. Bu durumdan tüm yetkili kurumlarımız, Türkiye’de bulunan İlahiyat Fakülteleri, ilim adamlarımız, hocalarımız kürsülere çıkıp mahremiyeti anlatarak toplumu bu beladan kurtarmalıdır. Bir ahlak ve maneviyat seferberliği başlatmalıyız. Eğer hocalar olarak bu tehlikeyi millete anlatmazsak, kuru bir iskelet gibi olduğumuz yere yığılırız.
AHLÂKİ YOZLAŞMA TOPLUMU YIKIYOR
Televizyonlarda yayınlanan ahlaksız programların toplumu ciddi bir tehlikeye doğru sürüklediğine mi dikkat çekiyorsunuz?
Evet bu büyük tehlikeye yani sanat kılıfı arkasına saklanan fuhuş albümü ekranları kastediyorum. Onların mukaddesatımıza söven, aile yapımıza kasteden yayınlarına dikkat çekiyorum. Hocalar, ilgili kurumlar ve devletimiz de bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır. Tüm kurumlarımızla ve yetkililerimizle birlikte mahremiyet davasını milletimizin gündemine taşımalıyız. Tarihte bütün toplumlar ahlaki yozlaşmayla yıkılmışlardır. Maalesef ki ne kürsülerimizde, ne de televizyon programlarında mahremiyetten söz ediliyor. Bu büyük bir felakettir. İffeti teferruat gören toplumlar elbet bir gün teferruat olurlar.
Kimler sorumlu bu yayınlardan?
Hepimizin bu konuda sorumluluğu var. Öncelikle aileler, anneler, babalar fuhuş içerikli ahlaksız yarışma ve evlendirme programlarını çocuklarına hiçbir şekilde izlettirmemeli. Eğer iffet ve mahremiyeti kaybedersek, millet olamayız. Mücadele edemeyiz’ demeyen hocalar da sorumludur. Yeni Akit’ten de en az hafta da bir, ayda 4 defa manşetini ahlak yozlaşmasına ayırmasını bekliyorum.
FATİH’İ KİM DOĞURACAK?
Ailelere bir mesajınız var mı?
Baba sabah işe gidiyor ve evde aile fuhuş albümüne dönen evlendirme programlarını izliyor. Bunlar -yarışma ya da evlendirme programları değil-, anlatıldığına göre fuhuş programlarıdır. Devlet bunlara nasıl müsaade ediyor? Anlayamıyorum. Sokak ortasında fuhuş olsa, mahalleli karakolu arar, emniyet güçleri hadiseye müdahale eder. Lakin sokakta olmasına rıza gösterilmeyen programlar ekranlardan Müslümanların evine girdi. İtiraz eden yok. Bu programların yüksek reyting aldığı bir ülkeye Allah’ın büyük bir musibet vermesinden korkuyorum. Müslümanlar, alimler, vakıfların yetkilileri, cemaatler, cemiyetler Allah rızası için bu helakete “dur” diyelim. Yılbaşında TRT’nin dansöz oynatmasına karşı alternatif programlar düzenleyen ey Müslümanlar! Neredesiniz? Bir kadın anne olmadıktan sonra Fatih’i kim doğuracak, kim büyütecek? Bu ekranları izleyen Ümmet’in kızları Fatihlere anne olabilir mi?
Bizi Osmanlı’ya varis görenler dün Gezi’de, 15 Temmuz’da nasıl saldırdılarsa yine yeni planlar peşindeler. Eğer biz Allah’ın dinine kayıtsız şartsız bağlanır, yek vücut olursak, Küresel Güçler de, onların içimizdeki taşeronları da bu topraklarda Kıyamet’e kadar hezimete uğrayacaklardır.