Allah rızasına dayalı eğitim sistemi

Vakit yazarı Meriç, Hayrat Vakfı tarafından düzenlen Risâle-i Nur Sempozyumu’nun sonuç bildirisini köşesine taşıdı

Risale Haber-Vakit yazarı Muhsin Meriç, Hayrat Vakfı tarafından 6-7 Haziran 2009 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen ve iki gün boyunca iki binin üzerinde katılımcının izlediği II.Milletlerarası Bedîüzzaman ve Risâle-i Nur Sempozyumu’nun sonuç bildirisini köşesine taşıdı.

Meriç, sonuç bildirisinin özellikle teklifler kısmının üzerinde itina ile durulması gereken maddeler ihtiva ettiğine dikkat çekti.

İşte “Risâle-i Nur’un eğitim sistemi” başlıklı sempozyumun 19 maddelik sonuç bildirisi:

1. Eğitimin merkezine ilâhî rıza ve ihlâs alınmalıdır. Allah rızası ve ihlasın esas alındığı eğitimde başarı ve neticeye ulaşmak muhakkaktır.
2. Eğitim sistemi, İslâm’ın iki esas kaynağı olan Kur’ân ve sünnete uygun olmalıdır.

3. Eğitimde sadece dünya hayatının kazanılması hedeflenmemeli, İslâm’ın çerçevesini çizdiği denge içinde hem dünya hem ahiret hayatının kazanılması amaçlanmalıdır.
4. İslâm dünyasının en büyük üç düşmanı cehâlet, zaruret (fakirlik) ve ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı san’at, marifet ve ittifak silahıyla mücadele edilmelidir.

5. Eğitim müesseselerinde din ilimleri ile fen ilimleri birlikte okutulmalı, böylelikle talebenin inkâr ve tassuba düşmesi engellenmelidir. Zira Bediüzzaman Hazretleri’nin dediği gibi, “Vicdanın ziyası, ulûm-u dîniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder.”
6. Din eğitimi doğru usullerle ve doğru bir sıralamayla sürekli yapılmalıdır. Zira, Bediüzzaman Hazretleri’nin dediği gibi, din hayatın hayatı, hem nuru hem ziyasıdır. Dinin ihyasıyla ancak milletin ihyası mümkündür.

7. Eğitimde, ilimle amel etmek esas tutulmalıdır. Bedîüzzaman Hazretleri’nin dediği gibi, “Eğer biz, doğru İslâmiyet’i ve İslâmiyet’e lâyık doğruluğu ve istikâmeti kendi üzerimizde göstersek, bundan sonra insanlar efvecen efvecen (dalga dalga) İslâmiyete dâhil olacaklar, girecekler.”
8. Eğitimi verecek olan hocalar itinayla yetiştirilmeli ve seçilmelidir. Eğitimci, ilmiyle âmil olmalı, talebeye sunacağı hakikatlerin gereklerini önce kendisi yaşamalıdır. Eğitici, hazmetmediği ilmi telkin etmemeli, zamana, zemine ve muhatabın fıtratına, aklî seviyesine ve psikolojik durumuna göre telkinatta bulunmalıdır.

9. Eğitimde âile bireylerinin doğru yetiştirilmesi ve âilenin korunmamsı için uygun sistemler geliştirilmeli, özellikle âilenin temeli olan kadınların eğitimine ihtimam gösterilmelidir.
10. Kemiyetten ziyade keyfiyete önem verilmeli; kardeşlik ve samimiyetle yaşayan, ihlaslı, müsbet hareket eden, ahlâklı, siyasete bulaşmayan, doğruluktan taviz vermeyen, ümitli, şevk ve şükür içinde talebeler yetiştirilmelidir.

11. Eğitimde yüce ilimler (ulûm-u âliye) ihmal edilmemeli, âlet ilimleri esas maksat yapılmamalıdır. Talebeye okutulan dersler itinayla seçilmeli, vakit ve kuvvet israfına sebep olacak ifrat ve tefritten uzak durulmalıdır.
12. Irklar ve kavimler arasındaki yakınlaşmayı temin ederek İslam kardeşliğini tesis edecek olan İslâm milliyetini akıllarda ve kalplerde hâkim kılacak bir eğitim anlayışı, tüm eğitim kurumlarında ve eğitimcilerde bulunmalıdır. Irkçılık ve menfî milliyetçiliği körükleyecek bir eğitim anlayışından şiddetle uzak durulmalıdır.

13. Talebeye, kardeşlik, birlik ve beraberlik şuuru verilmelidir. Ayrıca talebeye cihanşümul bir bakış açısı kazandırılarak her sahada ve her ölçekte İslam birliğinin tesisi için gayret etmesi temin edilmelidir.
14. Eğitimde talebeye yüksek bir ideal verilmeli, talebenin himmetinin kuvvetlenmesi temin edilmelidir. Zira Bedîüzzaman Hazretleri’nin ifade ettiği gibi “Kişinin kıymeti himmeti nispetindedir. Kimin himmeti milleti ise o tek başına bir millet gibidir.”

15. Eğitim anlayışı ‘iknâ’ üzerine binâ edilmelidir. Özellikle dinî ilimlerin tahsilinde olmak üzere tüm sahalarda akıl ve kalbe hitabeden delillerle eğitim sağlam temeller üzerine inşâ edilmelidir.
16. Din eğitiminin esasını ‘iman hakikatleri’ teşkil etmeli, İslâm’ın ‘nasıl’ yaşanması gerektiğinden önce, ‘niçin’ yaşanması gerektiği üzerinde önemle durulmalıdır.

17. Her türlü eğitimde ve eğitimin her safhasında talebenin rızkına ihtimam gösterilmeli, talebenin ‘helal gıda’ tüketmesi özellikle temin edilmelidir.
18. Talebenin ve hocanın en mühim bineği ve vasıtası olan şevk ve motivasyonun temini için manevî çalışmalar ihmal edilmemelidir.

19. Eğitimin kalitesinin artması ve yaygınlaşması için zamanın tüm teknik ve vasıtaları etkin şekilde kullanılmalıdır.

Sosyal - Medya Haberleri