Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Nûr Sûresi 46-52. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
46-And olsun ki, (biz size hakikati) açıklayıcı âyetler indirdik. Allah ise, dilediği kimseyi (hikmetine binâen kendi lütfundan) dosdoğru bir yola hidâyet eder.
47-(Münâfıklar:) “Allah’a ve peygambere inandık ve itâat ettik!” diyorlar. Sonra da içlerinden bir tâife bunun ardından yüz çeviriyor. İşte bunlar, mü’min kimseler değildirler.
48-Aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Resûlüne çağırıldıkları zaman, bir de bakarsın ki, onlardan bir tâife yüz çeviricidirler.
49-Eğer hak, (Allah resûlünün verdiği hüküm,) kendi lehlerine olursa, ona itâat eden kimseler olarak (koşa koşa) gelirler.
50-Kalblerinde bir hastalık (nifak) mı var? Yoksa (onun peygamberliğinde) şübhe mi ettiler? Yâhut Allah’ın ve Resûlünün kendilerine haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır! İşte onlar zâlimlerin ta kendileridir!
51-Aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Resûlüne çağırıldıkları zaman, mü’minlerin sözü ancak: “İşittik ve itâat ettik!” demeleridir. İşte bunlar, gerçekten kurtuluşa erenlerdir.
52-Her kim Allah’a ve Resûlüne itâat eder ve Allah’dan korkar ve O’ndan sakınırsa, işte onlar, gerçekten kazanan kimselerdir.