İslam medeniyetinin aynı zamanda vakıf medeniyeti olduğuna işaret eden Erbaş, "Vakıf anlayışının başlangıcı, Allah Rasulü Efendimizdir. Vakıf medeniyeti, Peygamber Efendimizin Fedek Arazisi'ni kıyamete kadar fakir fukaranın, garip gurebanın istifade etmesi için vakfetmiş olması ile başlıyor. İslam medeniyetinin bütün aşamalarında ve Osmanlı Devleti'nde zirveye oturan vakıf anlayışı, günümüze kadar geliyor." diye konuştu.
Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfının (TDV) kurulduğu günden bugüne pek çok hizmet yaptığının altını çizerek, vakfın eğitim alanında büyük başarıları olduğunu vurguladı.
TDV vasıtasıyla 111 ülkeden Türkiye'ye gelen öğrencilerin ülkelerine döndüklerinde Türk milletinin gönül elçisi olarak çalıştığını anlatan Erbaş, şöyle konuştu:
"Bugün Uluslararası İlahiyat Projesi'nden mezun olmuş ve şu anda eğitime devam etmekte olan bin civarında öğrencimiz var. Onlardan 100 kadarı Almanya, Fransa, Belçika gibi ülkelerde din görevlisi olarak çalışıyor. Yani Almanya'da doğmuş, liseyi bitirmiş, Türkiye'ye gelmiş ve burada ilahiyat fakültesi okumuş şu anda olduğu ülkelerde din görevlisi olarak çalışıyor."
"Zekat en önemli farzlardan birisidir"
Erbaş, İslam'ın emirlerinden zekatın önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Zekat dünyanın dengesini muhafaza etmek için Rabbimizin koymuş olduğu en önemli farzlardan birisidir. İslam beş şey üzerine kurulmuştur. Bunlardan birisi de zekattır. İslam, dünyanın dengesini muhafaza etmek için gönderilmiştir. İslam'ın ilkelerine baktığımız zaman, zekatı, sadakasıyla, infakıyla, karz-ı haseniyle, yardımıyla, paylaşmasıyla, Kur’an-ı Kerim'de 250 kadar ayetiyle bunun nasıl tanzim edileceğini görüyoruz."
aa