Her bir mahlûku manidar bir kafa ve ağız yaparak ondaki muntazam ve mevzun ve sanatlı ve hikmetli aza, cihazat ve uzuvlar ve faydalı ve hadsiz güzel neticeler ve meyveler diliyle kendisini tanıtan Allah’tır.
Camit ve camit maddeleri hikmetinin kanunlarıyla bir araya getirip mahlukata bir cildi mahsus ve vücut vererek hayat veren Hayyı Kayyum Allah’tır.
Hayatın sabit ve öz cevherin, bir olup birliğiyle birlikte vücudun milyarlar hücrelerini bir hüceyray-ı kübraya eden ve vücut hanesinde oturtup cesette tasarrufa mezuniyet veren Ruh efendileri yaratan Allah’tır.
Vücut hanesini, ruha münasip muntazam ve manidar, ilmi ve has özellikli azalarla tefriş eden Hâkim-i Mutlak Allah’tır.
Kâinatın bir fihristesi olan bedeni insaniye, ruh halinden, ruhsal yapısına, kişilik ve keyfiyetine işaretler edecek şekilde çizgiler, renkler ve ses ve desenler koyan Allah’tır.
Her zihayatı yaşadığı yer ve şartlara göre özel cihazlarla teçhiz eden, münasip renklerle süsleyen ve ondan daha güzelini ve mükemmelini tasavvur etmeyi imkân harici kılan Cemil, Müzeyyin, Musavvir Allah’tır.
Bütün mevcudattaki nizamın şehadetiyle görünen hadsiz ilim ve hikmet sahibi Allah’tır.
Hadsiz sebze ve meyveleri rızk edip zihayatların yüzünü güldüren Kerem ve Rahmet sahibi Allah’tır.
Bütün zihayat ve semerelerde görünen faydalı mizan ve tenasübün lisanîyle anlaşılan Adil yaratıcı Allah’tır.
Dakik ve dikkatli sanatların gösterdiği üzere Sani’ ve Bari Allah’tır.
Her şeyi olabilecek en güzel miktar, vazife göreceği tarz ve hikmetli bir özellik ve manidar ve en güzel neticeleri ve meyveleri verecek şekillerde yaratan Mukaddir Allah’tır.
Her şeye ve her zihayat ve nebat, şecer, hayvanat’a ona münasip ve ona has özellikli ve tanıtıcı ve ünsiyet ettirici suret verip, feth ve bast edip sima ve libas veren Fettah Allah’tır.
Kâinatı bir manidar kitap gibi yazıp her bir fen’i kendi sahasında ki nizam ve intizam faide ve maslahatları anlatan birer şahitler ederek varlığını ve hallakiyetini ilan eden Allah’tır.
Yeryüzünü bir sahife edip ova, bağ ve bahçelerini her cins mahlûkunu bab ve fasılalar edip, her hayvan ve ağaç ve nebatı cümleler edip, aza ve aletlerini kelimeler haline getirip, meyveleri manidar harfler edip çekirdeklerini o kitabın fihristinin yazıldığı noktaları yapıp kendisini tanıttıran kâtib-i Zülcelal Allah’tır.
Rüzgârları bin bir vazifelerde koşturan ve hadsiz işlerin sevk ve idaresinde dalgalandıran ve çok gayretli faal bir hizmetkâr edip süratle estiren Sani-i Hâkim Allah’tır.
Dağlarda, mağaralarda harika bir tedbirle depo edilen ve şevkle ve coşkuyla zihayatın sulamasına gönderilen nehirler, çaylar, ırmaklar sular ve çeşmeler hal dilleriyle ilan ediyorlar ki bizi faydalı vazifelerde koşturan, bizlerin depolanmamızın tedbirini görüp hikmetle sevk ve idaremizi eden Rabbi Hâkim Allah’tır.
Bütün taşlar, madenler, cevherler çeşitleriyle, mahlûkata, husussan insanlığın, mesken ve sair ihtiyaçlarına hizmetleriyle, menfaatli ve faydalı özellikleriyle bağırarak derler ki bizleri böyle faydalı yaratan Allah’tır.
Bütün çiçekleri ve meyveleri harika güzellikleriyle, tat ve kokularıyla birer tarife ve davetname yapıp o güzel nimetleri Mün’im-i Kerim’in sofrasına davetçiler eden Rahim-i Mutlak Allah’tır.
Bütün hayvanatı ve kuşları kendilerine has ve özellikli ses ve cıvıldaşmalarıyla biri birlerine arzularını ve hissiyatlarını ifade etmelerini sağlayan hikmeti sonsuz Allah’tır.
İnsanı Ahsen-i takvimde yaratan, onu ayakta tutup konuşmayı ve yazmayı ve ifade etmeyi öğreten Allah’tır.
İnsanı bir nutfeden yaratan, mafsallarını pekiştiren,en güzel vücudu ve cihazları ona veren Allah’tır.
İnsan ruhuna başta akıl şuur ve zekâ ve görmek, işitmek, koklamakve vicdan, merhamet, sevmek ve acımak, şefkat, amal ve hadsiz meyiller, kin, gazap ve öfkelenmek, fikir, zikir ve şükür ve hürmet, hayâ ve edep, metanet, cesaret ve şecaat, gurur, Fahir ve güven, ümit korku ve ilham ve aşk ve şefk ve zevk gibi binler manevi ve maddi duygular takan Nur’un ala Nur olan Allah’tır.
Kâinatın bir fihristesi olan bedeni insaniye, ruh halinden, ruhsal yapısına, kişilik ve keyfiyetine işaretler edecek şekilde çizgiler, renkler ve ses ve desenler ve benzersiz mühürler koyan Allah’tır.
İnsanın cismini saatin çarkları gibi biri biriyle münasebettar ve birbirine muavenet eder ve biri birine istinat eder şekilde dahili ve harici aletlerle halk edip çalıştıran ve bir gaye ve maksat etrafında toplayan Kadir-i Mutlak Allah’tır.
İnsanın bedeninde gayet ince bir nizam ve çok hassas bir ölçü içinde gayet mühim fayda ve yararları sağlayacak alet ve uzuvları yerleştiren Âlim-i Mutlak Allah’tır.
İnsanın cesedini gayet sanatlı ve mucize kar bir şekilde yapan, hadsiz bir ilmi gerektiren bir şekilde cihazlarını yerleştiren ve vazifelendiren ve çok dikkatli bir ölçü ve denge ve muvazene içerisinde bir birlik içinde o cihazların çalışmalarını sağlayan Hâkim’i Mutlak Allah’tır.
Bütün insanları aynı özellikte ve aynı tarzı sanatta, aynı nakşı gariplikte, idare ve tedbirlerinin birliğinde, aynı fıtratta, aynı iaşe ve aynı icat da, idarelerinin birliğinde, insan cinsinin birliğinde, yüz, göz, kulak ağız, dil, diş, el ve ayak ve sair cihazların birliğinde bir tek zatın eseri sanatı olacak şekilde yaratan Rabbül Âlemin Allah’tır.
İnsanı kâinatın küçük bir numunesi olarak yaratan, her bir insana diğerinden ayrı bir sima, ses ve özellikler veren ve o insanı bütün esmasının tecelli ettiği bir sanat harikası olarak Ehadiye-ine mazhar eden Allah’ü ehad Allah’tır.
İnsanı yeryüzünün halifesi edip mahlûkatta tasarrufuna mezuniyet veren Allah’tır.
İnsanı kendisine aziz bir misafir ve ebedi cennet sofralarına davet edip muhatabı hassı eden Rahmet-i hadsiz Allah’tır.
İnsan nihayet derecede aciz ve zayıf olduğu halde bütün bütün kuvvetinin haricinde kâinatı ve mevcudatı kendisine teshir eden Allah’tır.
İnsanın ruhuna nihayet derecede aczini ihsas ettirip nihayetsiz düşmanlarına karşı hadsiz Kudretine dayanarak kalbini tatmin eden Allah’tır.
İnsanın mahiyetine ebede kadar uzanan arzular yerleştirip ebedi sofralarından istimdat etmek ve ebediyen onu nimetlendirmek istemesi üzere rahmetinden medet bekleyecek şekilde şekilde vicdanından pencereler açan Allah’tır.
İnsan nihayet derecede muhtaç ve fakir olduğu halde bütün hacatına cevap verecek şekilde Rahmet hazinelerini önüne seren Allah’tır.
İnsana halıkını anlayacak ve derk edecek şekilde sırlı bir ene anahtarı verip onunla, küçücük ilmini, kudretini, malikiyetini, hakimiyetini ölçü ederek bu dünyayı kendisine bir hane gibi halkeden İlmi sonsuz, Kudreti nihayetsiz, Malikiyet ve Hakimiyeti hadsiz Rabbini anlamaya intikal ettiren ve kendisine ebedi alemde aziz ve en sevgili dost eden Rahim-i Mutlak Allah’tır.
Halık’ı kâinat olan Allah’ın, güzel isimlerinin tecellileriyle vücut ve vahdaniyetine ait fıkraları Risale-i Nur Külliyatından süzerek on makale halinde bir demet gül gibi aziz okuyuculara sunmak istedim.
Cenab-ı Hakkın varlığına ve esmasına hadsiz misaller ve deliller Nur Külliyatında bulunmaktadır.
İstifadeye vesile olması niyazıyla…