Allah’ın nimetini tanırlar sonra da onu inkâr ederler

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Nahl Suresi 83-88. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

83 . Allah’ın ni‘metini tanırlar; sonra da onu inkâr ederler; çünki onların çoğu kâfirdirler. (1)

84 . Her ümmetten bir şâhid çıkaracağımız gün ise, (2) artık inkâr edenlere ne (özür dilemeleri için) izin verilir, ne de onlardan (Rablerini) râzı etmeleri istenir.

85 . Ve zulmedenler azâbı gördükleri zaman, artık (o azab) onlardan ne hafifletilir, ne de onlara göz açtırılır.

86 . (Allah’a) ortak koşanlar da (koştukları) ortaklarını gördükleri zaman: “Rabbimiz! Seni bırakıp (kendilerine) yalvarmakta olduğumuz ortaklarımız, işte bunlardır!” derler. Bunun üzerine (onlar da): “Şübhesiz ki siz gerçekten yalancı kimselersiniz!” diye o sözü (reddederek) kendilerine atarlar.

87 . (Müşrikler) o gün Allah’(ın hükmün)e teslîm olmuşlar ve uydurmakta oldukları şeyler kendilerinden kaybolup gitmiştir.

88 . İnkâr edip (insanları) Allah yolundan men‘ edenlere, fesad çıkarmakta olduklarından dolayı, kendilerine azab üstüne azab katmışızdır.

1- “Bu kâinât şehrinde ve zemin (yeryüzü) mahallesinde ve insan ve hayvanât kışlasında, öyle bir Rezzâk-ı Rahîm (sonsuz merhamet sâhibi ve bol bol rızıklandıran) ve öyle bir Muhsin-i Kerîm (sonsuz ihsân ve ikrâm edici olan Allah) tasarruf ve nezâret ve terbiye ediyor (gözetip idâre ediyor) ki, kendi ni‘metlerine mukābil (karşılık) hamd ve şükrettirmek için, zemîni bir sefîne-i ticâret (ticâret gemisi) ve erzak (rızıklar) getiren bir şimendifer (tren) ve yüzündeki bahar mevsimini bir vagon tarzında yapıp, yüz bin nevi‘ taâmlarla ve memeler denilen konserve paketleriyle doldurup kış âhirinde (sonunda) erzakları biten muhtaç zîhayatlara (canlılara) yetiştiren bir Rezzâk-ı Rahîm’in (bol rızık vererek ve hadsiz bir merhamet sâhibi bir Zât’ın) işleri olduğunu, zerre kadar aklı bulunan tasdîk eder. Ve tasdîk etmeyip inkâra sapan, elbette zemin yüzündeki vesîle-i hamd ü şükran (hamd ve teşekkür vesîlesi) olan bütün muntazam ni‘metleri ve muayyen (intizamlı ve belirlenmiş olan) rızıkları inkâr etmeğe mecbûr olup ahmak bir muzır (zararlı) hayvan olur.” (Şuâ‘lar, 15.Şuâ‘, 565)

2- Burada geçen “her ümmetten çıkarılacak olan şâhid”den maksad, her ümmetin kendi peygamberidir. Onlar, kavimleri hakkında lehde veya aleyhde şâhidlik edeceklerdir. (Beyzâvî, c. 1, 554)

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

İslam Haberleri