Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Fatır Sûresi 3-4. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
3-Ey insanlar! Allah’ın, üzerinizdeki ni‘metini hatırlayın! Allah’tan başka sizi gökten ve yerden rızıklandıracak bir yaratıcı mı var? (*) O’ndan başka ilâh yoktur. Öyle ise (tevhidden şirke) nasıl çevriliyorsunuz?
4-(Habîbim, yâ Muhammed!) Eğer seni yalanlıyorlarsa, şübhesiz ki senden önceki peygamberler de yalanlanmıştı. Hâlbuki (bütün) işler ancak Allah’a döndürülür.
(*)“Cenâb-ı Hakk’ın insana verdiği ni‘metler, ister âfâkī (dış âlemde) olsun ister enfüsî (iç âleminde) olsun, bazı şerâit altında insana gelir. Vusûl bulur (ulaşır). Meselâ ziyâ (ışık), hava, gıdâ, savt, sadâ gibi ni‘metlerden insanın istifâde edebilmesi, ancak göz, kulak, ağız, burun gibi vesâitin (vâsıtaların) açılmasıyla olur. Bu vesâit Allah’ın halk ve îcâdıyla (yaratmasıyla) olur. İnsanın kesb ve ihtiyârında (kazanmasında ve dilemesinde) olan, yalnız o vesâiti açmaktır. Binâenaleyh o ni‘metleri yolda bulmuş gibi, sâhibsiz, hesabsız olduğunu zannetme! O ni‘metler ancak Mün‘im-i hakīkīnin (ni‘meti hakīkatte verenin) kasdı ile gelir. İnsan da ihtiyârıyla alır. Sonra ihtiyâca göre in‘âm edenin (ni‘met verenin) irâdesiyle bedeninde intişâr eder (yayılır).” (Mesnevî-i Nûriye, Habâb, 80)