Zeynep Kaçmaz'ın haberi
Evlerde eşler arasında yaşanan tartışmaların başında alınacak eşyalar ya da yapılması gereken işler gelir. Uzmanlara göre erkeklerle kadınlar ihtiyaç meselesinde farklı düşünüyor. Çevre ile yapılan kıyaslamanın mutluluk getirmeyeceğini söylüyorlar.
Uzman psikolog Enise Akgül, neyin 'eksik' ve 'ihtiyaç' olduğu konusunda kadın ve erkeklerin farklı düşündüklerini belirtiyor. Akgül, birinin eksik ve ihtiyaç olarak gördüğünü diğerinin 'ne gerek var' şeklinde algılaması durumunda eşler arasında problem çıktığını ifade ediyor. Uzman psikolog Fatih Yılmaz, 'onda var bende yok' düşüncesinin mutsuzluk, kendini yetersiz hissetme ve halinden memnun olmamaya sebep olduğunu aktarıyor. Yılmaz, kişinin bu haline neden gördüğü şart ve kişileri de suçladığını dile getiriyor. Yılmaz'a göre başkalarının sahip olduklarına karşı istek duyanlar, öncelikle farkındalık kazanmalı. Komşusunda olan eşya, araç gibi nesnelerin kendinde olmaması ona ne ifade ediyor bunu çözmeli.
Kadınların kıyaslama yapması ve erkeklerin de bundan rahatsız olması durumunu iki farklı şekilde değerlendirmek gerektiğini söyleyen Akgül ise konuyu şöyle değerlendiriyor: "Birinci durumda kadın gerçekten kendisini herkesle kıyaslamakta ve sahip olabilecekleri şartlar içinde fazlasını talep edip bundan rahatsız oluyor. İkinci durumda ise kadının gerçekten ihtiyaç olarak gördüğü bir şeyler var, maddi olarak bey de buna güç yetirebilecek durumda. Alınırsa hayat çok kolaylaşacak, hanımın üstünden pek çok yük kalkacak. Ancak bey 'gerek yok' deyip kestirip atıyor. Bu durumda da erkek, hanımını, onun ihtiyaçlarını önemsemeyen, hayatını kolaylaştırmak istemeyen oluyor. Böylece eşler arasında ciddi problemler çıkıyor."
Eksikler konuşulmalı, zaman ve bütçe belirlenmeli
Eşini 'herkesi kıskanıyorsun, hiç memnun olmuyorsun, gitgide özentili oldun' şeklinde değerlendiren bir erkek, eşiyle iletişimini daha da bozar. Bu cümleler suçlama ve değersizleştirme içerir.
Önemsememek veya kestirip atmak, kadını isteklerinin alınmamasından daha çok üzer. İletişimin iyi olduğu bir evde bu konular konuşulan ve ikna edilen ya da ikna olunan mevzulardır. Kişi, eşinin elinden gelenin en iyisini yapmakta olduğuna kanaat getirdiğinde yumuşar.
Eksik ve ihtiyaç olarak görülenler konuşulmalı. Alınabilecekler için zaman ve bütçe planı yapılmalı. Alınamayacaklar ise gerçekçi yaklaşımlarla değerlendirilmeli.
Hayatı anlamlandıran farklı şeylere yönelmeli veya konuyla ilgili bilinçli karar verilmeli. Zira kişi kendini hep bu yarışın içinde hissedecektir. Almak üzerine konumlanan bir hayatta 'Alamıyor, sahip olamıyor olmak' mutsuz eder.
Zaman