Ömer Çiftçi'nin Haberi
RİSALEHABER- PEW'in yaptığı araştımaya göre 2050 yılına gelindiğinde göç dalgası bitse dahi Avrupa'da Müslüman nüfusun oranı yüzde 15 olarak gerçekleşecek.
İlgili Haber için Tıklayınız: Avrupa'da Müslüman nüfus artışı geri dönülmez noktada
Araştırma sonuçları içinde Almanya da yer aldı. Aynı araştırmada yayınlanan sonuçlara göre, Avrupa'nın merkez ülkesi Almanya'da Müslüman nüfusu 2050 yılına gelindiğinde en az yüzde 8, en çok da yüzde 20 oranında olacak.
Araştırmaya dair sonuçların yayınlanmasının ardından, sonuçlar üzerinden giderek bir paranoya da oluşmaya başladı. Pek çok medya kuruluşu sonuçların yayınlanmasından beri 'Avrupa Müslüman oluyor', 'Müslümanlar Almanya'yı ele geçirecek' gibi dikkat çekici manşetler ile sonuçlar üzerinden analiz yapıyorlar.
Medyanın araştırma sonuçları üzerinden analizleri büyük abartılar, paranoyalar ve algı operasyonları içeriyor. Bu da Almanların Müslümanlara 'işgalci' gözü ile bakmasına neden olmaya başladı.
Loay Mudhoon'a göre medya bu panik halini sonuçları çarptırarak oluşturuyor. Araştırma sonuçları yakından incelendiğinde doğru görülse de, Avrupa'daki Müslümanlara dair unutulan bir çok nokta var.
Bunlardan ilki Avrupa'daki Müslümanların pek çok farklı noktada yaşaması ve pek çok Avrupalı gibi hayatın normal akışı içinde yaşaması. Fakat araştırma sonuçları yorumlanırken Müslümanların bu sayıyı bilinçli olarak arttırdığı, bu insanların toplu bir bilinç ile hareket ettiği ve ana amaçlarının işgal olduğu gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor.
Mudhoon'a göre unutulan bir diğer nokta ise Avrupa'nın kendine ithaf ettiği inanç özgürlüğü. Avrupa'da yaşayan her vatandaşın istediği dine inanma ve bunun gereklerini yerine getirme hakkı vardır. Müslüman nüfus artışı ise, hayatını İslamiyet'e göre yaşamaya karar vermiş insanların nüfusunun artışından fazla birşey değildir.
Bu nedenle, sağcı kanat milliyetçi güçlerin görünüşte "geriye ve şiddete eğilimli İslam" ı bir aydınlatma ve uygar Batı'ya karşı bir model olarak sunma girişimleri başarısızlığa mahkûmdur. Bu basit ikilik dünya'nın karmaşık realitesi için adalet sağlamaz.
En. Kantara'nın haberine göre, sonuçların bu şekilde yorumlanması ve Müslümanlar üzerine paranoya oluşturma çabaları Mudhoon'a göre artık Avrupa'da demokrasi ve insan hakları kelimelerinin anlamını yitirmeye başladığının göstergesi. Avrupa, göç toplumuna imkan sağlamak yerine onları ötekileştirip bir korku öğesi haline getiriyor.