Berlin'deki Dünya Kültürleri Evi'nde (Haus der Kulturen der Welt) "Almanya'nın Müslümanları ve Avrupa İslam'ı" adı altında düzenlenen bir panelde yaptığı konuşmada, Müslümanlar'ın çok farklı ülke ve kültürlerden gelmesi nedeniyle okullarda İslam dini dersinin Almanca olarak bu ülkede eğitim görmüş din görevlileri tarafından verilmesi gerektiğini söyledi. Özdemir, "Okullarda İslam dersi verilmesi konusundaki asıl sorun, Müslümanların çeşitliliklerinden dolayı organize olamaması" dedi.
Yoğun ilgi nedeniyle çok sayıda vatandaşın toplantı salonuna alınmadığı panelde konuşan Özdemir, bazı radikal görüşlü kişilerin kıyafetine bakılarak Müslümanlar'ın genelleştirilmesini eleştirerek, "Bizim gibi normal giyimli insanlar asıl Müslüman gibi gösterilmiyor. Bunu söyleyince de sorunu hafife almakla eleştiriliyoruz" diye konuştu.
Konuşmasında eğitimin önemine de vurgu yapan Özdemir, göçmenlerin Alman toplumuna başarılı şekilde uyum sağlayabilmesi için iyi bir eğitimin şart olduğunu, ancak eğitim başarısının Almanya'da hala çocukların geldiği ailelerin durumuna bağlı olduğunu, bu durumun değişmesi gerektiğini ifade etti. yoksul ailelerden gelen çocukların mevcut eğitim sisteminde diğer çocuklarla eşit imkanlara sahip olmadığını, eğitim sisteminin değişmesi ve ailelerin durumlarından bağımsız hale getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Konuşmacı olarak panele katılan gazeteci-yazar Hilal Sezgin de politikacıların ve basının, Müslümanları kamuoyunda yanlış tanıttıkları eleştirisinde bulunarak, kendisinin inançlı biri olmasına rağmen namaz kılmadığını ve genelde Müslüman kadınlardan beklenilmediği şekilde kadın hakları savunucusu olduğunu belirtti.
Göçmenlerin Alman toplumuna uyum sağlamak istemiyormuş gibi gösterilmeye çalışılmasını eleştiren Sezgin, birçok göçmenin Almanca ve uyum kurslarına katılmak istediğini, ancak bunların yetersiz olduğunu ifade etti.
Türkiye'den gelerek panele katılan yazar Sema Kaygusuz ise konuşmasında, göçün hüzünlü ve melankolik bir yanı olduğunu belirterek, başka bir ülkeye göç etmek zorunda kalan her insanın kendi geleneklerinden bir şeyler kaybettiğini ve bunun baskısını her zaman üzerinde hissettiğini söyledi.
Dünyada yaşayan her insanın istediğini düşünmeye hakkı olduğuna işaret eden Kaygusuz, bu nedenle etik açıdan başka insanların dinleri ve inançları hakkında yapılan tartışmalardan uzak durulması gerektiğini kaydetti.
Hürriyet