Alparslan Arslan namaz bile kılmazdı!

Alparslan Arslan’ın en son Cumhuriyet gazetesinde “türbanlı domuz” karikatürü yayınlandığı gün sabaha karşı 04.36’da telefonla görüştüğü kız arkadaşı Melek Öztaş, konuştu. İşçi Partisi üyesi Öztaş “Alparslan dinci değildi, namaz kılmazdı” dedi.

Cevheri Güven'in haberi

Arslan’ın eski kız arkadaşı Melek Öztaş, ilişkisini doğrularken, Alparslan’la Yeditepe Hukuk Bürosu’nda sekreterlik yaptığı dönemde tanıştıklarını söyledi. Birkaç ay bu büroda çalıştıktan sonra ayrıldığını söyleyen Melek Öztaş ile Arslan’ın arkadaşlıkları sonraki zamanlarda da devam etmiş.

DANIŞTAY’A SALDIRACAĞINI BİLMİYORDUM

Alparslan Arslan’ı tarif ederken, “Dinci değildi, namaz da kılmazdı” diyen Melek Öztaş, Danıştay’a saldırı düzenleyeceğiyle ilgili herhangi bir bilgisinin olmadığını böyle bir hisse de kapılmadığını söyledi. Öztaş “Kendisi oldukça soğukkanlı birisiydi” dedi.

ALPARSLAN’IN SALDIRGAN BİR YAPISI VARDI

Alparslan’la tanıştıkları Yeditepe Hukuk Bürosu’na gelip gidenlerin “normal insanlar olmadığını” söyleyen Öztaş, Arslan’ın saldırgan bir yapısı olduğunu anlattı.

En son sevgilisi Melek’le vedalaştı

Alparslan Arslan, eski çevresiyle telefon irtibatını bıçak gibi kestiği dönemde, Ergenekon sanıklarından bazılarıyla iletişim kurmaya başlamıştı. O dönemde uzun telefon görüşmeleri yaptığı bir isim daha var. O da “kız arkadaşı” Melek Öztaş. Arslan’ın Öztaş’la son telefon görüşmesi 19 Nisan 2006 gece yarısı gerçekleşti. Arslan’ın kız arkadaşıyla telefon konuşması sabahın ilk ışıklarına kadar sürdü. Sabah olduğunda Arslan’ın hareket noktasını oluşturacak olan “türbanlı domuz” karikatürü ise Cumhuriyet’te yayımlandı.

GEÇMİŞİYLE SON BAĞI DA KOPARDI

Bu karikatür, Alparslan Arslan’ın yaptığı ve “irtica” maskesi giydirmeye çalıştığı saldırıların ve savunmasının temelini teşkil etti. Karikatür 19 Nisan 2006 günü Cumhuriyet’te yayımlanırken Arslan, aynı günün sabahında 04.36’da sevdiğiyle vedalaşıyordu. O sabah, Arslan’ın yeni hayatına başladığı gündü. Geçmişiyle son bağını mecburen kopartmıştı.

İP  ÜYESİ, DALAN BURSU ALDI

Arslan 0535 47..... numaralı telefonu bir daha aramayacak, Melek’le de konuşmayacaktı. Plana bağlı kalmak önemliydi. “Elveda” dediği Melek Öztaş, İşçi Partisi üyesiydi. Ergenekon Silahlı Terör Örgütü iddiasıyla sürdürülen operasyonun göbeğine oturan İşçi Partisi’nin Kadıköy İlçe Teşkilatı’na kayıtlıydı. İP’in oldukça aktif bir üyesi olan Melek Öztaş, aynı zamanda Ergenekon’un en kritik sanıklarından biri olan Bedrettin Dalan’dan da burs alarak okumuştu. Dalan Ergenekon sanıklarının ve örgütün bağlantı kurduğu isimlerin çocuklarına burs sağlamakla suçlanıyordu.

Sıkı bir Aydınlık Dergisi takipçisi

Sözde dinci örgütün taşeronu Alparslan Arslan’ın evinde ancak ayrıntılı bir arama sonucu bulunan özenle saklanmış ve satır satır okunmuş tam 6 adet Aydınlık Dergisi bulunmuştu. Arslan evinde özenle sakladığı Aydınlık dergilerinin bazı satırlarının altını çizerek okumuştu.

Senkronize hareketler bunlar

Arslan’ın firarı üzerine kurulan planda, ‘irticai’ bağlantılarını gösterecek kanıtlar da medyaya servis edilmek üzere hazırlanmıştı. Arslan yakalansa da hazır deliller bazı gazete ve TV’lere servis edilip yayınlatıldı.

Alparslan Arslan’ın, Ergenekon ekibiyle direkt telefon irtibatını kestiği ve dindar insanlarla iz bırakacak temaslar kurmaya başladığı günler, yani operasyonun başladığı günlerde Türkiye, sertlik dozu yüksek bir kampanyayla tanışıyordu. Kampanya’nın adresi Cumhuriyet gazetesiydi. Gazete 2 Nisan 2006’da aniden dev bir kampanya başlattı. Alfabe tersten ve yeşil renkle yazılıyor, karanlık zemin üzerine “Tehlikenin farkında mısınız?” sloganı işleniyordu. Cumhuriyet’in kampanyası, medyada dalga dalga yayılıyor, farklı versiyonlarıyla sürekli bir tehlikenin gelmekte olduğu işleniyordu.

POLİSTEN ÖNCE CUMHURİYET BİLDİ

Cumhuriyet’e atılan bombalarla, “Haklı çıktık” propagandası devreye giriyor, Danıştay saldırısıyla da bu zirveye çıkartılıyordu. Cumhuriyet, daha saldırının yapıldığı günün ertesinde ortaya hiçbir bilgi çıkmamışken “Cumhuriyet’e atılan bombalarla Danıştay saldırısını gerçekleştirenin aynı el” bilgisini manşete taşıyordu. İlhan Selçuk daha açık yazıyor, “Dün Cumhuriyet gazetesine bombaları atan el ile bugün Danıştay’ı kurşunlayan tabancanın kabzasını tutan el birdir” diyordu.

MEDYA AYAĞI EMRE AMADE

Saldırı öncesinde medyaya servis edilecek bilgiler ve haberler de planlanmıştı. Alparslan Arslan’ın başörtülü annesiyle fotoğrafından, İran bağlantılı olduğuna yönelik sahte istihbarat raporlarına kadar her ayrıntı düşünülmüştü. Arslan, yakalanmasına rağmen bu paketlerden bazıları medyaya servis edildi.

Star
 

Güncel Haberleri