Altıncı Mektub’u, Bediüzzaman Hazretlerinin Burdur’dan Barla’ya nakledildiği dönemde ve özellikle de Çam Dağında inzivaya çekildiği bir zamanda yazdığı Tarihçe-i Hayat’ta yer alan Dördüncü Mektup’un ve Yirmi Altıncı Lem‘a’nın Altıncı Ricası’nın başındaki ifadelerden anlaşılmaktadır:
“Aziz kardeşlerim, Ben şimdi Çam Dağında, yüksek bir tepede, büyük bir çam ağacının tepesinde, bir menzilde bulunuyorum. İnsten tevahhuş ve vuhuşa ünsiyet ettim. İnsanlarla sohbet arzu ettiğim vakit, hayalen sizleri yanımda bulur, bir hasbihal ederim, sizinle müteselli olurum. Bir mâni olmazsa, bir iki ay burada yalnız kalmak arzusundayım.” (1)
Bir zaman, elîm bir esaretimde, insanlardan tevahhuş edip Barla Yaylasında, Çam dağının tepesinde yalnız kaldım. Yalnızlıkta bir nur arıyordum. Bir gece, o yüksek tepenin başındaki yüksek bir çam ağacının üstündeki üstü açık odacıkta idim. Üç dört gurbeti birbiri içinde ihtiyarlık bana ihtar etti. (2)
Bediüzzaman mektubuna; “Allah’ın adıyla. Onu her türlü kusur ve noksandan tenzih ederiz. * Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin.” (3) âyetinden sonra güzel bir dua ile başlamaktadır:
“Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketleri, gece ve gündüz devam ettikçe, sabah ve akşam geldikçe, ay ve güneş döndükçe, ferkadan denilen iki yıldız doğdukça ikinize ve kardeşlerinize olsun.”
Bu duada iki kıymetli talebesini “ferkadan” denilen ikiz yıldıza benzetmekte ve “kardeşlerimize” değil de “kardeşlerinize” ifadesini kullanmaktadır.
Ferit Devellioğlu’nun Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lugat’inde; “Ferkad: Kuzey kutbuna yakın ve küçük ayı kümesine tâbi iki parlak yıldızdan her biri olup bulundukları yerden doğup batarlar. Bu yıldızların ikisine birden ferkadan/ikizler denilir.” “Ferkadan ayrıca: Dübb-i Ekber (Büyükayı) denilen yıldız kümesinin en parlak yıldızları olan “Dübb” ve “Merak” ın müşterek adı.”olarak geçmektedir.
Şemseddin Sami’nin Osmanlıca Kamus-ı Türkî’sinde ise; “Ferkad/ferkadan: Kuzey kutbuna yakın ve Dübb-i Asgar (Küçükayı) cümlesinde iki parlak ve sabit yıldızdır ki, mevkileri münasebetiyle çok yer değiştirmediklerinden çölde seyr ü seyahat edenlere yol gösterirler. [Ekseriya tesniye sigasıyla/ikilik çoğulu ile ferkadan kullanılır.]” denilmektedir.
Arapça metnin açıklamasında bahsedilen “ikinizin” ifadesinin muhataplarının; Barla Lahikası’nın Mukaddeme’sinde geçen ve Bediüzzaman’a sualler sorarak ekser Sözler ile Mektubat’ın yazılmasına sebep olan Hulusi Beyle yine Üstadın Hulusi-i sani dediği Bedre İmamı Sabri Arseven oldukları anlaşılmaktadır.
“Kardeşleriniz” ifadesine gelecek olursak; yine Barla Lahikası’nın Mukaddeme’sinde Bediüzzaman; Hulusi Bey ve Sabri Efendinin fıkralarının mektup suretinde Risale-i Nur eczaları içerisinde yer almasının sebeplerini sayarken üçüncüsünde; bu iki zatın talebelik, kardeşlik ve arkadaşlığın üç hassasında da birinciliği kazandıklarını ifade etmektedir.
Bediüzzaman, nazarında çok önemli bir yere sahip olan şu iki talebesini, çölde yolculuk yapanlara yol gösteren parlak yıldıza, yani ferkadan’a benzetmektedir:
Yazının devamı RisaleAkademi'de...