İsmail Çolak-Zafer Dergisi
Cenovalı denizci Kristof Kolomb’un 12 Ekim 1492’de Amerika’ya gerçekleştirdiği keşfin, ‘ilk keşif’ olup olmadığı, tarihin uzun yıllardır en çok tartışılan konularındandır.
Yapılan son bilimsel araştırmalar neticesinde elde edilen bilgi ve bulgular gösteriyor ki, Müslümanlar, Kolomb’dan asırlar önce yeni kıtayı keşfetmiş ve buraya yerleşmiş.
İşte Kolomb’un keşfinin, Batılıların uydurduğu ve dayattığı büyük bir yalan olduğunu ispatlayan yeni deliller:
ABD’Lİ BİLİM ADAMLARININ ÇALIŞMALARI
Son yıllarda Harvard Üniversitesi’nden Prof. Barry Fell, Dr. Leo Wiener, Doç. Ivan G. Van Sertima, Dr. Abdullah Hakim Quick ile Howard Üniversitesi’nden Dr. Süleyman Nyang gibi bilim adamları ve arkeologların ortaya koyduğu yeni çalışmalarda yer verilen belgeler ve kalıntılar, Amerika’daki İslam-Müslüman varlığına ilişkin bilgi, kanaat ve ezberleri alt üst etmiştir.
Aynı zamanda ABD Bilim Sanat Akademisi üyesi olan Barry Fell’in (1917-1994), “Saga America” (Efsane Amerika) isimli çalışmasındaki bilgiler gösteriyor ki Müslümanlar, daha Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinden itibaren Amerika’ya ulaşmıştır.
İLK MÜSLÜMANLARDAN KALAN İZLER
Prof. Barry Fell, Prof. Robert F. Heizer ve Prof. Martin A. Baumhoff’un yaptıkları arkeolojik kazılarda elde edilen bulgular sonucunda ABD’nin Nevada, Colorado, New Mexico ve Indiana eyaletlerinde 7. ve 8. yüzyıllarda açılmış Müslüman okulları olduğu; burada İslam’ın ve bilimin, özellikle denizciliğin okutulduğu bir okulun varlığı ortaya çıkmıştır.
Batı Amerika’nın el değmemiş bölgelerinde kayalar üzerinde bulunan yazılar, çizimler ve tablolar, Müslümanların o zamanlar ilk ve orta düzeyde bir eğitim sistemini uyguladıklarının kalıntıları durumundadır.
KALINTILARDAKİ KUTSAL YAZILAR
1787’de Massachussets eyaletine bağlı Boston’daki yol çalışmaları sırasında, üzerinde “Lâ ilahe illallah, Muhammedun Resulullah” yazan, 9. ve 10. yüzyıllara ait Semerkand dirhemleri bulunmuştur.
Nevada’daki kazılarda ise, kayalar üzerinde kûfî harflerle yazılmış “Allah’ın adıyla” ve “Muhammed Nebiyallah” ibarelerine rastlanmıştır.
Amerika ve Afrika’da değişik dönemlerde yapılan arkeolojik kazılar neticesinde ele geçen ve Hz. Muhammed’in (sav) adının yazılı olduğu yazılar arasındaki benzerlik dikkat çekicidir. Gün yüzüne çıkarılan bu kalıntılar Kaliforniya Üniversitesi’nde korunmaktadır.
Bütün bu bilgi ve bulgular, Müslümanların daha Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinden itibaren Amerika’ya ulaştığını ve burada yaşadığını göstermektedir. Yani Batılıların yalanlarından birisi de Kolomb’un Amerika’yı keşfidir.
KOLOMB’UN ANILARINDAKİ ‘SİYAH ADAMLAR’
Kristof Kolomb’a, ikinci yolculuğu sırasında Espanola’daki (Haiti) yerliler, kendisinden önce adaya gelen siyah insanlardan bahsetmişlerdir. Delil olarak da Afrikalı Müslümanların bıraktığı mızrakları göstermişlerdir.
Bu dönemde ABD’de yaşayan Müslümanlar, bugünkü Iroquois, Algonquin, Anasazi, Hohokam ve Olmec yerli kabileleri olarak tanınmaktadır.
KOLOMB’UN GÖRDÜĞÜ CAMİ KALINTISI
Dahası Kolomb, Küba’nın kuzeydoğu kıyısındaki Cibara civarında yelken açarken güzel bir dağın üzerinde bir cami gördüğünü 21 Ekim 1492 tarihinde kayıtlarına geçirmiştir.
Hakikaten de daha sonraları yapılan araştırmalar neticesinde Küba, Meksika, Teksas ve Nevada’da minarelerinde Kur'an ayetleri bulunan cami kalıntılarına rastlanmıştır.
KOLOMB’UN ESAS KEŞFİ: ALMAYZAR
Kristof Kolomb, 1498’de Güney Amerika’daki yerlilerin simetrik örülmüş “Almayzar” olarak adlandırılan pamuklu ve renkli mendillerden de söz etmiştir.
Kolomb daha sonra, bu mendillerin aslında Gine’deki başörtülere ve bel kuşaklarına renk, stil ve kullanım olarak çok benzediğini fark etmiştir.
Almayzar, Arapça örtü, önlük veya etek anlamına geliyor. “Moors” diye tanınan ve 8. yüzyılda İspanya’yı fetheden Arap ve Berberi kökenli Kuzey Afrika halkının yerel giysisi olarak bilinmektedir.
Kolomb, yerli evli bayanların pamuklu çamaşırlar giydiğini görmüş ve “namus” kavramını nereden öğrendiklerine şaşırdığını yazmıştır.
BULUNAN SIĞINAKLAR ARABİSTAN’DAKİLERLE AYNI!
Ayrıca Araştırmacı Arkeolog Jamia Simpson, 1894 yılı sonunda New Jersey’den başlayıp New York’un kuzeyine kadar devam eden araştırmalarında, orman içlerinde yapılmış 300’e yakın sığınma yeri bulmuştur.
Simpson, bunların, Arabistan’ın güneyindeki Jabal Agabih’teki yapılarla aynı olduğunu tespit etmiştir. Kayaların yanında Endülüs Müslümanlarına ait muskalara da rastlamıştır.
İLK BAHSEDEN BİRUNÎ...
Amerika kıtasından 1000 yıllarında bahseden ilk defa ilim adamı Birunî’dir (973-1051). Eserlerinde, Hind ve Atlas Okyanuslarının ötesinde büyük kara parçaları bulunması gerektiğini belirterek, Japonya’yla birlikte Amerika’nın varlığından da söz etmiştir. Avrupa ile Asya arasında bir ‘okyanus’un var olduğunu ve ortasında da bir ‘kıta’ olabileceğini iddia etmiştir.
11. Yüzyılda yaptığı haritada, bu okyanusa dair bulgulara yer vermiştir. Eserleri üzerinde yapılan çalışmalarda, varlığından bahsettiği okyanusun Atlas Okyanusu; büyük kara parçasının da “Kuzey Amerika” olduğu ortaya çıkarılmıştır. (Günay Tümer, ‘Birunî’, DİA, c.6, s.214; Zeki Velidi Togan, ‘Birunî’, MEB, İA, c.2, s.642; Birunî’nin Denizler Haritası, Berlin Devlet Kütüphanesi, No: 5666.)
Kaynakça:
1. Barry Fell, 1983. Saga America, A Startling New Theory on the Old World Settlement of America before Columbus, Times Book, 1980.
2. Salih Yücel, “Islam and Muslims in America before Columbus”, Fountainmagazine, Issue 58/April-June 2007.
3. Kristof Kolomb, Seyir Defterleri, Keşif Yolculukları Günlüğü, Çeviren: Sait Maden, Çekirdek Yayınları, İstanbul, 1999.
4. Muhammed Hamidullah, “Kristof Kolomb’dan Önce Müslümanların Amerika’yı Keşfi”, İlk İslam Devleti (Makaleler), Çeviren: İ.Süreyya Sırma, İstanbul, 1992.
5. Mauricio Obregon, The Columbus Papers, The Barcelona Letter of 1493, The Landfall Controversy and The Indian Guides, New York, 1991, McMillan Co.
6. Salvatore Michael Trento, The Search for Lost America, Toronto, 1978, Penguin Books