Hayat ile ölüm arasındaki ince çizgi, sağlık ile hastalık arasındaki belli belirsizlik, gaflet ile huzur arasındaki ince bakış; zihinsel salınım, kalbi değişim; hayatı hem anlaşılır hem de anlaşılmaz kılıyor.
‘An’ın devinimde başlıyor ve bitiyor; hikmet derinliği, hakikat ufku; tarife girerken, tariften çıkıveriyor aniden; eşya ve hadiseler...
Sağlıklı görülürken 10-15 dakika içinde dünya değiştirmek; yol hali, yolculuk hali, insanlık hali... Hayatı, hadiseleri, eşyayı çözen, hakikate erişen için; ruhun kanatlanışı, hürriyete vuslat...
Güdük gündemlere dalan, hadiselerin seline kapılan, zamanın dayatmalarına kanan; nasıl görür, nasıl düşünür, nasıl akleder hayat ölüm hakkında, keder sevinç hakkında, sağlık hastalık hakkında, gaflet hakikat hakkında?
Övülmenin esiri, görülmenin esiri, malin esiri, makamın şehvetin esiri; bile bilebilir mi yalnızlığın diriltici var ediciliğini, hakikat aynasında siretini çeki düzen vermeyi?
Korkar kalabalıklara kaçar, örümcek ağı evlere sığınır, oyuncak arabalara tutunur; zincir zincir üstüne bağlanır, gaflet gaflet içine sarılır.
Kalp krizde değildir, ölüm soluyordur, ister az yaşasın ister çok; değişen "an" farkıdır.
Asr insanı bu burçta ise zamanın çocuklarından ne beklenir? Merhamet ve hürmet neyin adıdır?
Bir bakıştan incinen, görünmez mikroba mağlup olan, hadiselerden ürken acz insan, fakr insan, noksan insan ne kadar muhtaçtır merhamete; an dolusu, asr dolusu, sonsuzluk dolusu...
Acz fakr noksanlığını okusa insan; insan ayakları yere değer, hakikate doğru hikmet adımlar atmaya baslar.
Bazen sağlık bazen hastalık, bazen hüzün bazen şevk, bazen keder bazen sevinç yol boyunca uğradığı duraklar, büründüğü renkler, okuduğu sayfalardır.
‘An’ın asr sayfası, asrın "an" sayfası; iyi okuyamama krizleri ile doludur; maddeye yansıması ise sonraki gelen sel.
İnce çizgileri iyi okur, hayatin ve ölümün diriltici nefeslerini iyi tutarsak “an” krizleri atlatır, daha sonrakilere dirençli bile oluruz.