Okulların açılmasının ardından yolcu trafiğinde durgunluk gözlenirken, yük hareketinde ise yaklaşık önemli oranda artış gözleniyor.
İstanbul'da geçim sıkıntısı çeken dar gelirliler, temel gıda maddelerini köylerinden getiriyor.
Başta Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden olmak üzere İstanbul'a günde en az bir sefer yapan 200'ü aşkın şirkete ait otobüsler, araç başına 2 ile 7 ton arasındaki ''emanet'' adı verilen yükü İstanbul'a taşıyor.
Bu yükler arasında, koli ve çuvallar halinde un, patates, turşu, fındık, karalahana, kabak, fasulye, soğan, peynir, yağ, bulgur, mercimek, pirinç, bal, kayısı, kavurma ve tuz gibi temel gıda maddeleri yer alırken, zaman zaman fasulye çuvalı içerisine sıkıştırılan soba tutuşturmakta kullanılan çıraya dahi rastlanıyor.
-''15 YOLCUNUN YÜKÜ BAGAJI DOLDURUYOR''-
Öz Diyarbakır şirketinin İstanbul İşletme Müdürü Cihat Kızılkaya, bölgesinden günde 3 otobüsün İstanbul'a çalıştığını belirterek, 15 yolcunun yükünün tüm bagajı doldurduğuna işaret etti.
Diyarbakır'dan ya da o bölgeden gelen yolcuların özellikle pirinç, bulgur, nohut, kuru fasulye getirdiklerini ifade eden Kızılkaya, bagaj yükünün bu nedenle 7-8 tonu bulduğunu belirtti.
İstanbul'da yaşayan Doğu ve Güneydoğulu ailelerin nüfuslarının kalabalık olduğuna dikkati çeken Kızılkaya, bu ailelerin kışlık gıda ihtiyaçlarını memleketlerinden karşılamaya çalıştıklarını kaydetti.
Erzurum-İstanbul arasında çalışan Es Adaş Turizm'in Esenler Banko sorumlusu Fatih Koç, yazın günde 8, sonbaharda da 6 sefer yaptıklarını hatırlatarak, yolcuların İstanbul'a çuvallarla, ''ağızdan geçerek mideye inen ne varsa getirdiklerini'' söyledi.
Koç, ''Bagajlar dolu geliyor. Yiyebileceğimiz ne varsa, aklınıza ne gelirse getiriliyor. Etinden, sütünden tutun da yoğurt, patates, soğan, kuşburnu, kızılcık, elma, armut ve üzüme kadar her şey geliyor'' dedi.
Koç, vatandaşlara hizmet açısından otobüsün alabileceği kadar yükü taşımaya çalıştıklarını da sözlerine ekledi.
Fındıkkale Turizm'in Esenler Otogarı Banko sorumlusu Halil İbrahim Karataş da firma olarak özellikle Doğu Karadeniz'e çalıştıklarını hatırlatarak, yolcu trafiğinin Kurban Bayramı'ndan 15 gün sonrasına kadar hareketliliğini koruyacağını söyledi.
Doğu Karadeniz'den özellikle fındık, patates, fasulye, turşu, mısır, kara lahana ve yöresel ekmek getirildiğini ifade eden Karataş, bagajların hemen hemen tamamının dolu geldiğini anlattı.
Bingöl Seyahat'in Esenler Otogarı Banko personeli Mesut Yiğit de Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan İstanbul'a gıda takviyesinin, diğer bölgelerde görülmediğini ya da çok az rastlandığını ifade ederek, bagaj konusunda çok sıkıntı çekildiğini anlattı.
Yiğit, bir vatandaşın otobüsünü alabileceği oranda 1-2 çuval getirmesi gerekirken, 10 çuval getirdiğine dikkat çekerek, bu konuda tartışmalar yaşandığını söyledi. Yiğit, ekonomik kriz olsa da olmasa da bu uygulamanın yıllardır sürdüğüne işaret etti.
-KAMYONLAR-
Bu arada, ''İstanbul'un varoşları'' olarak bilinen kenar mahallelerde, değişik il plakaları olan kamyonlara sıklıklı rastlanıyor.
Bu kamyonların, genellikle köy dernekleri ya da dernek federasyonlarının organizasyonuyla, yakınları tarafından İstanbul'daki akrabalarına gönderilen çeşitli temel gıda maddeleri ile sebze ve meyve taşıdıkları görülüyor.
Kamyonlarla taşınanlar arasında otobüslerin almadığı onlarca turşu bidonları da dikkati çekiyor.
Zaman