Ankara'nın merkezinde Risale-i Nur müzesi: Nur Konağı

Ankaralılar ve Ankara'ya ziyarete gidenler için tarihi bir mekan açıldı

Röportaj: Muhammed Numan Özel-RİSALEHABER

Başkent Ankara'nın manevi merkezlerinden biri olan Hacı Bayram Camii'nin yanında "Risale-i Nur müzesi: Nur Konağı" açıldı. Bir çok tarihi belge, döküman, eser ve eşyanın yer aldığı müzenin kurucusu Nevzat Balcı ile konuştuk.

KIYMETLİ EMANETLERİN GİZLİ KALMASINI İSTEMEDİK

Böyle bir yeri açmak neden gerekti?

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerine ait manevi değeri olan eşya, obje ve kitapların teberrüken de olsa birçok kişide, hususi koleksiyonda hatıra kalbinden saklandığı bir vakıa. Umumi olan ve umum ümmete ve umum Nur talebelerine hitap eden ve ait olan böylesine kıymetli emanetlerin belli şahıs ve vilayetlerde mahfi bir şekilde kalarak, umumun istifadesine sunulamaması yıllardır bizleri düşündüren bir husustu. Bu fikirden yola çıkarak zamanla çok zenginleşen hususi kitap arşivimizi ve merhum üstadımızın mütevazi hayatını gösteren bazı hususi eşyalarını, umum kardeşlerimizin, ehli İmanın ve nesli âtinin istifadesine sunma niyet ve duamızın önünü Cenab-ı Hakk'ın da harika bir şekilde açması ile böyle bir müzenin tahakkuku nasib oldu.

Müzedeki eserler, eşyalar nasıl toplandı?

Üniversite yıllarından beri (1975-1980) ilk baskı risalelere karşı bir ilgi alaka hissiyatı, ilk defa daktilo teksir baskılı bir konferans kitapçığının alınması ile başladı. Giderek gelişen bir tutku ve merak arzusu, 45 sene boyunca, sahaflar, eski kitap satıcılarıyla hemhal olmayı netice verdi. Muhtelif vilayetlerden de temin edilen bu Risaleler zamanla artan adetlere ulaştı. Böylece; şimdiye kadar hangi kitap kaç adet basılmış, hangi matbaada basılmış, kim basmış gibi araştırmaları da beraberinde getirdi. Her koleksiyon gibi, bizde olmayan kitapların temini adeta bizi çeken bir kuvvet gibi bu meyandaki aşkımızı arttırdı. İnternet üzerinden kitap satışlarının artması, Risale fiyatlarını da anormal arttırmasına rağmen, birçok eksik kitabın teminine de vesile oldu. Bu hususi birikimin kendi evimizde, has dostlarımızla, mahsus, mahfi kalması üzüntüsü ve duası Cenab-ı Hakk'ın lütuf ve inayeti ve üstadımızın da himmetiyle böyle bir faaliyete dönüştü.

ZİYARETÇİLERİN TEBRİK, TAKDİR VE DUALARINA MUHATAP OLDUK

Ziyaretçilerin tepkileri nasıl?

Hiçbir tanıtım, açılış, reklam yapmadığımız halde, beklediğimizin fevkinde, son derece güzel geri dönüşler aldık. Şimdiye kadar menfi bir tepkiyle (Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerinin dışında) karşılaşmadığımız gibi, ziyaretçilerimizin tamamına yakınının tebrik, takdir ve dualarına muhatap olduk. Gezenlerin büyük çoğunluğu, Nurları bilen kimseler olmasına rağmen, neredeyse üçte birine yakın bir kısmının, bir şekilde Nurları duymuş, etkilenmiş fakat tamamen irtibat kuramamış, son dönemdeki menfi hadiseler dolayısıyla da nurlardan ayrı kalmış kişiler olduğunu hayretle müşahede ettik. Vaktiyle atılan Nur tohumlarının, insanları bir şekilde nurlarla alakalı şeylere celbediyor olması, şevkimizi arttırdı.

Ziyaretler içinde sizin en çok dikkatinizi çeken vakalar neler oldu?

En çok dikkatimizi çeken Hanım kardeşlerimizin yoğun ilgisi oldu. Bir defa gezdikten sonra, birkaç defa da arkadaşlarını alarak gelenlerin olması, bizleri hem memnun etti, hem de şaşırttı. Yurt dışından Türkiye'ye gelen nur talebelerinin müsbet tepkileri ve memnuniyetleri bizleri ayrıca şevke getirmekte. Yıllarını Nur hizmetine veren, yaşça kamil ağabeylerimizin de eski günlerini ve hatıralarını yad ederek tehassüslerini bildirmeleri, kendi ellerinde olan bazı kitap ve hatıraları getirmek istemelerini de memnuniyetlerinin bir ifadesi olarak anlamış olduk. Ailesiyle birlikte müzeyi ziyaret eden 4-5 yaşlarındaki bir kız çocuğunun harçlığından 1 TL'yi vererek, "burası çok güzel olmuş, çok sevdim" demesi hem bizi hem de ailesini duygulandırdı.

"İTTİHAD-I İSLAMI" NETİCE VERECEK BİR UHUVVET, MUHABBET KÖPRÜSÜ

Herhangi bir vakıf veya derneğe bağlı mısınız?

Bulunduğumuz bina Hacı Bayram Kompleksi içinde, tarihi dokuyu muhafaza eden, belediyeye ait bir yapı olduğundan ve ancak dernek veya vakıflara verilebildiğinden, "Berrak Hayır İlim Kültür ve Yardımlaşma Derneği" adı altında bir dernek kurarak faaliyetimize başladık. Her ne kadar bir dernek faaliyeti gibi görünse de asıl hedef ve gayemiz; kültürel ve ilmi faaliyetleri yürütürken aynı zamanda cemaat taassuplarından uzak, "İttihad-ı İslamı" netice verecek bir uhuvvet, muhabbet köprüsünün tesisine gayret etmektir.

BEDİÜZZAMAN'IN "TEMSİLİ ODASI"

Nur konağında hangi hususi eşyalar var?

Nur Konağı birkaç kısımdan müteşekkil;

1-El yazması, teksir ve matbu bütün kitaplar ve teksir makinesi, daktilo, matbaa makinesi, yazı-baskı ekipmanları.

2-Üstadımıza ait kalem, misvak, teberrük eşyaları, teberrük paraları, bazı gömlekleri, yelekleri, şalvarı, seccadesi, kulunç sopası, aynası, kaşığı, saati, vs. gibi eşyalarla, Isparta'daki odasını hatırlatacak ve müze mantığıyla birebir aynı objelerden oluşan, "temsili odası" yer alıyor. Ayrıca bu odada -şimdilik- Zübeyir, Tahir, Bayram, Abdullah Yeğin, Salih Özcan gibi ağabeylere ait eşya, fotoğraf, mektup, seccade, tesbih, gibi hatıra değeri olan eşyalalar yer alıyor. Üst katta ise duvarlarında bir dönem ceberrut tek parti idaresinin zulüm ve baskılarının vesikası olan, dönemin gazetelerinin yer aldığı, çay kahve ikramıyla dinlenme, tanışma, müze hakkında bilgilendirmenin yapıldığı bir mekan yer alıyor. Daha üst katta ise gerek dijital arşivin tutulduğu, bilgisayar, yazıcı, tarayıcı, yansıtıcı vs gibi ekipmanların olduğu büro kısmıyla, araştırma çalışmalarının yapılabileceği, okuma, tarama, fotokopi gibi imkanların sunulacağı bir alan yer alıyor. Burada ayrıca sohbet, ders ve belli konularda misafir şahıslarla mutad Nur Konağı Sohbetlerinin yapılabileceği mütevazi bir salonumuz var.

Kaç kişi burası ile alakadar olmaktadır?

Şu anda aktif olarak iki kişi alakadar oluyoruz İnşallah Risale-i Nur'un neşri ve nüshalar hususunda mütehassıs bir kardeşimiz olan İsmet kardeşimizin de yakında başlamasıyla 3 kişilik bir ana kadromuz olacak, bunun yanısıra bizlere yardımcı olan samimi gönüllü kardeşlerimiz de var. Ayrıca buranın açılmasında ve eşyalar hususunda Kırşehir'den Nuri Bingöl, Makedonya'dan Ekrem Türk ve Ankara'dan İsmail Demir ağabeylerimizin teşvik ve dualarından sonra birçok kardeş ve ağabeyimizin de yardımı oldu.

Müzedeki eserleri toplamaya sizi sevk eden ne oldu?

Müzedeki eserleri toplamaya sevk eden amil, aslında bidayette tarihe ve tarihi şeylere olan merakımız, Nur risalelerinin koleksiyon tarzı toplanması ile başladı ve adeta sevk-i ilahi ile bu günlere gelene kadar -neticesi belli olmadan- adeta toplattırıldı. İleride bir müze şeklinde, umumun istifadesine açma temenni ve duası vücut buldu. İnşallah ileride münferit ve dağınık yerlerdeki bu tarz faaliyetler külli bir şekilde ve resmi kanaldan da desteklenerek profesyonel bir vaziyet alacak diye ümit ve dua ediyoruz.

GERÇEK BİR İSLAM ALİMİNİN ZİHİNLERDE ŞEKİLLENMESİNE YARDIMCI OLMAK İSTİYORUZ

Müzenin iman hizmeti için önemi nedir?

Elbette Risale-i Nur'un esas hizmeti okumak, yazmak, yaşamak, dinlemek gibi klasik temellere dayanıyor. Ancak insanlar ilgi duydukları, tabi oldukları, peşinden gittikleri değerlerini, tarihini, hatıralarını, çilelerini de adeta bir tarih tünelinde görmek, o günlere gitmek, üç boyutlu olarak müşahede etmek istiyor. Ecnebi devletlerin birçoğunda, yaşanan harplerin izleri, sanatçıların, edebiyatçıların müzelerdeki eserleri büyük ilgi çekiyor. Ülkemizde de lüzumsuz, kıymetsiz şeyler genç nesillere müzeler vasıtasıyla empoze edilirken bir devre damgasını vurmuş, imansızlığa karşı abide olmuş, inançlarını tavizsiz yaşamış ve milyonlarca kişinin ayakta kalmasına vesile olmuş bir İslâm Aliminin, mütevazi hayatını gösteren hususi eşyaları ve 60'tan fazla dile çevrilen ve milyonlarca kişinin okuyup istifade ettiği eserlerin de sergilenerek; kitaplarda okunulan hakikatlerle hayat arasındaki tarihi, çileli serüveni dimağlarda canlandırması noktasından önemli görüyoruz.

Müzeye gelen ziyaretçilerin durumuna göre, Risale-i Nur ve Üstad Bediüzzaman, neşir seyri ve safhaları hakkında, neşredilen yazılan ve basılan kitaplar hakkında bilgi vermeye çalışıyoruz. Ayrıca üstadın eşyaları ve ağabeylere ait emanetlerle de, böylesine büyük bir İslam aleminin mütevazi hayatını, -eşyalara herhangi bir kutsiyet vermeden- nazara vererek, gerçek bir İslam aliminin zihinlerde şekillenmesine yardımcı olmak istiyoruz. Yurtiçi ve yurtdışından gelen ziyaretçilerle tanışıp görüşmemiz ise, muhabbet ve uhuvvete vesile oluyor.

"RİSALE-İ NUR ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ"

Risaleler üzerine herhangi bir çalışma yapıyor musunuz, derleme, mukayese, nüsha karşılaştırması gibi?

Müzenin açılışında temel gayelerimizden birisi olan mukayese, nüsha farklılıklarının karşılaştırması gibi faaliyetlere inşallah yaz ortası gibi başlamış olacağız. Ayrıca fiziki ve dijital arşivimizi, bu hususta ciddi çalışan meraklı kardeş ve araştırmacılara belli ölçülerde açarak yardımcı olmak istiyoruz. "Risale-i Nur Araştırmaları Enstitüsü" veya "Risale Araştırmaları merkezi" gibi bir isimle, bu sahada ilmi çalışmalar yapmak ve meraklı ve araştırmacı ruhlu, genç kardeşlerimizi yetiştirerek, ilmî heyetler teşekkül ettirmeyi düşünüyoruz.

GELECEĞE DAİR PLAN VE PROJELER

İleriye yönelik ne gibi hizmet planlarınız var?

İleriye dönük olarak iddialı olmasa da Risale-i Nurların mevcut fiziki ve dijital arşivinin düzenlenmesi, nüsha farklılıklarıyla tenkide medar olan, tam bilinmeyen nüshaların farklılıklarının hikmeti, yazı analizleri yaparak, hangi nüshanın hangi katibe ait olduğunun tespiti ve katiplerin hat karakterleri ile şablonlarının çıkarılması, sair arşivlerle bilgi ve döküman alışverişi, halen taranmamış nüshaların menşeinin tespiti ve kaydı, medarı bahis olan nüshalarla ilgili sunumlar ve bilgilendirme toplantılarının yapılması (geçtiğimiz aylarda nüsha farklılıklarıyla ilgili ve iki gün süren bir sunum-bilgilendirme programı yapıldı), Risale-i Nur'la ilgili yapılacak tez, lisans, doktora vesaire çalışmalarında müracaat edilecek, ilmi bir enstitü, araştırma merkezi olma yolunda çalışmaların yapılması, kamuoyunda Risale-ı Nur aleyhine yapılan isnatlara ilmi ve mukni cevaplar verilmesi, muhtelif sahalarda söz sahibi olan, ehli İlim ve sanat erbabının davetiyle, aylık mutad ilmi musahabeler yapılması, medarı bahis ve ihtilaf olan konularda derleme kitapçıklar yapılması, müzenin dijital ve sanal ortama açılması, sesli ve karekodlu stand tanıtım düzeneklerinin kurulması gibi plan ve gayelerimiz var.

ANKARA'YA DEĞER KATACAK BİR MÜZE

Sanal ortamda gezilebilir bir site veya uygulama var mı?

Maalesef sanal ortamda çok gerilerdeyiz, güzel bir web sayfası yapmak istiyoruz. Instagram'da çok etkili olmayan bir sayfamız var (Nur Konağı) İnşallah geliştireceğiz, sanal müze gezdirme, kısmen de olsa dijital arşivimize erişim, gazete arşivi ve ilgili sorulara cevap verecek bir site düşünüyoruz.

Sosyal hayata bu konağın ne gibi bir katkı sağlamasını hedefliyorsunuz?

Sosyal hayatta, Nur Konağı'nın kültürel bir zenginlik olarak Ankara'ya değer katacağını düşünüyoruz. Özellikle Ankara dışından gelen mütedeyyin kesimin gezebileceği yerler çok mahdut, Hacı Bayram Camii ise, bir uğrak noktası hükmünde. Şimdiden birçok kişi gelen ziyaretçilerini gezdirebilecekleri bir mekanın olmasından duydukları memnuniyeti dile getiriyor. Ayrıca müze farklı meşrep, meslek erbabının da tanışmasına, kaynaşmasına bir vesile oluyor. Uhuvvet ve muhabbete vesile olacak bir kültür mekanı aslında herkesin de özlem duyduğu bir ortam. Ayrıca Risale-i Nur'un ve müellifinin tanıtımında, tanımayanların kitaplarla ve kardeşlerle tanıştırılmasında da -az da olsa- bir vazife üstlendiğimizi, bazı menfi hadisatın izlerinin silinmesinde, birebir görüşmelerin ve telkinatların müspet tesirinin olduğunu da müşahede etmekteyiz.

NUR KONAĞININ MİSYONU

Asrımıza damgasını vuran ve çağımızın hakikatli bir tefsiri olan Risale-i Nurları ve onun aziz müellifinin bazı hususi eşyalarını günümüz insanına bir müze mantığıyla sunarken nesl-i âtinin müstakbel talebelerine bu kutlu ve meşakkatli neşir seyrini hatırlatmak, neşredilen eserleri fiziki olarak ziyaretçilerin nazarına sunarken, aynı zamanda dijital arşivimizle de (şu anda 300 bin sayfaya yakın) istikbalde tez, master, doktora gibi çalışmalar yapacak ehl-i ilme, gerek fiziki gerekse dijital ortamda çalışma ve araştırma yapabilecekleri, mütevazi de olsa bir "Risale-i Nur Araştırma Merkezi", bir " Risale-i Nur Enstitüsü" olarak hizmet vermek, kültürel müze faaliyetinin yanı sıra ilmi araştırma sohbet ve münazaraların yapılabileceği, dileyen alakalı kişilerin ilmi araştırmalarını ve çalışmalarını yapabilecekleri bir ortam hazırlamak istiyoruz. Herhangi bir meslek meşrep taassubu olmaksızın herkese ve tüm ehl i imana, muhabbetle kapılarını açan, ilmi kültürel ve medrese faaliyetlerinin yanı sıra, bir muhabbet köprüsünün de temellerini atmak...

NUR KONAĞININ MİSYONU

Eserleri ve hayatıyla bir devre damgasını vurmuş olan Bediüzzaman hazretlerinin bir kısım hususi eşyalarıyla birlikte, yazılan Risale-i Nurların, neşir seyrinin üç boyutlu objelerle günümüz insanına ulaştırılmasıdır. Eski Said döneminin nadir baskılarından, ilk dönem el yazması tasihli nüshalara, teksir baskılarının tamamından, daktiloda ve iptidai matbaa makinesinde basılmasına, yeni harfle basılıp ciltlenen ve imkansızlıktan abone usulüyle neşrolan (önceden parası alınıp sonra teslim edilen) kitaplardan, Diyanet baskısı kitaplara varıncaya kadar neşir seyrinin, serencamını ciddi ve ilmi bir şekilde sergilemeyi hedefliyoruz. Bir devrin amansız ve sistematik zulümlerine rağmen basılan, milyonlarca kişiye ışık tutan, asrımızın Kur'an tefsiri Risale-i Nurları ve geçirdiği basım sürecini genç kuşaklara tanıtırken, Nur talebelerini de bir zaman yolculuğuna çıkararak bu nurlu yolun hatıralarını tazelemek istiyoruz.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (17)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Nur Talebeleri Haberleri