Çocuklar içselleştirmediği bir şeyi kabul etmezler genelde. Eğer kabul etti görünüyorsa orada bir baskı unsurundan söz edilebilir. Bu baskı unsuru ödül de olabilir ceza da. Hatta korku da işin içine girmiş olabilir.
Çocuklara değerlerin verilmesinin ilk yolu onlarla sağlam bir iletişime girmekten geçer. Çocuk size güvenirse sizi kabul eder. Onun için çocuklara tutarlı davranışlar sergilenmesi gerekmektedir. Çocuk tutarsızlıkları hemen fark eder ama size hissettirmeyebilir. Ne zaman size karşı bağımsızlığını kazanırsa işte o zaman yaptıklarınız bir bir önünüze serilir.
Çocuklara vereceğiniz değerler ilk önce çocuklar tarafından içselleştirilmesi gerekmektedir. Çocuk aldıklarını kendi dünyasında anlamlandırmalı. Anlamını bulan değer kalıcı olur. Siz yeter ki attığınız tohumdan emin olun. Tohum sağlam ekilmişse tarlayı sürmek, ürünü toplamak kolaylaşır.
***
Çocuklara yapılan baskıların en başında gelen “Gelecekte ne olacaksın? Hangi mesleği seçeceksin? Bana göre bunu seçsen daha iyi!” gibi yönlendirmelerdir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki şu anda ortaokulda okuyan öğrenciler meslek edinme çağına geldiklerinde şimdiki mesleklerin yarısını kaybetmiş ya da önemini yitirmiş olarak bulacaklar. Senin için şu anda popüler olan bir meslek yirmi yıl sonra belki de önemini yitirmiş olacak.
Gelecekte hayal gücüne, üretmeye, teknolojiye, tasarıma vb. dayalı meslekler gündeme oturacak. Eğer çocuğunuzun sanat yönü gelişmemiş ise iyi bir tasarımcı olamayacak. Farklı disiplinlerle bağlantı kurma yeteneğine sahip değilse teknolojik gelişmeleri yakalaması pek mümkün görünmüyor. Ya hayal gücünü yitiren çocuklarımız? Neyi üretecekler? Nasıl üretecekler? Çocuklarımıza geleceğe ait becerileri şimdiden kazandırmalıyız. Eğitimimizi ona göre şekillendirmeliyiz. Farkı burada oluşturabiliriz. Bir de bu becerileri çocuklarımıza değerlerle birlikte verdiğimizde işte o zaman çocuklarımızı çift kanatlı olarak yetiştirme şansına sahip oluruz.
Sonuç olarak çocuklarımızı geleceğe hazırlamak başlıca görevimiz. Ama bu yöndeki gayretlerimiz yeterli görünmüyor. Bu konunun üzerinde önemle durulmalı. Olumsuzluklar mazeretimiz olamaz.