Zihin çatallaşmasının çaresi anlamlarla konuşmaktadır.
Özgür düşüncenin üretildiği yer, zihnin anlamlarla karşılaştığı bölgesidir.
Anlamların kelimelerden bağımsız bağlanması ile büyük bir bütünlüğü sağlayabilir.
Aklın asıl fonksiyonu bu uzayda gerçekleşecektir.
Daha sonra kelimeler, anlamların kâğıda düştükten sonraki çekiminden kendini kurtaramaz.
Böylece her kelime bir anlamı sınırlar.
Kelimenin buradan yeni bir neşvu nemâ bulmasıyla bir çekirdek gibi zihinlerde yeniden yeşermesiyle bir yeniden doğumu gerçekleşebilir.
Bunun için her kelime, ifade içindeki makamı ile yeni bir doğuma namzet olmalıdır.
Büyük bir anlam ağacına yeniden dönüşerek vatanı aslisine bir sılâ-i rahmî bulması gerekir.
...
Bir diğer deyişle, şöyle oluyor:
Anlamlar okyanusunda dimağın açtığı yollardan hakikatin özünü kovalayan bir beyaz kuş, sonsuz bir yüzeyde kafasını daldırıp ağzında bir damla ile çıkıyor.
Uzun bir uçuşla, sonunda sabah güneşinin yüzüne vurmasıyla muhatap olmanın heyecanı ve bütün netliği ile ortaya çıkan bir dağ zirvesine konuyor.
Ağzındaki damlayı bir ağacın köküne bırakıyor.
Bir nar gibi yarılan ağaçtan sayısız taneler yayılıyor.
Her bir tanesine yeni isimler bulunuyor.
Her birinin ismiyle mahiyetini bilen bir Bilge alıcı oluyor.
Acı ve ateş ve gözyaşı ile alınan bu taneler bir geniş pazarda yeniden müşterilere sunuluyor.