Risale Haber-Haber Merkezi
Zaman yazarı Mustafa Ulusoy, annesinde gördüğü şefkati anlattı. Sevdiklerine dua etmenin onun en büyük şiarı olduğunu belirten Ulusoy, "Annem Hatice Hanım bizi seyrederken ben de onu seyrettim. Annemin yüzüne yayılan huzur ve mutluluğun sırrına vâkıf olmak istedim. Ve o an önemli bir şeyi anladım. Ben annemi seyrederken aslında şefkatin tecellisini seyrediyordum. Anneni nasıl tarif edersin diye sorsalar, düşünmeden “Şefkat isminin muazzam bir tecelligâhı.” derim tereddütsüz. Şefkatin peşine düşenleri dert ve tasa bekler" dedi.
Konuyla ilgili bir hatırasını da aktaran Ulusoy, yazısını şöyle sürdürdü:
"Hiç unutmam. Otuz yaşlarındaydım. Sungurlu’dan misafir gelmişti bize. Şiddetli bir migren atağıyla yatak döşek yatıyordum. O an ona denseydi ki, bu baş ağrısını oğlundan alıp on katını sana vereceğiz, yüz katına bile razı olurdu. Başımı elleriyle tuttu, okudu, okudu, okudu. Mutlak Varlık da onu kırmadı. Baş ağrım geçmişti.
Annem bizi seyrederken ben de onu seyrettim o gün. Tebessüm eden yüzünde Bediüzzaman’ın şu satırlarını okudum:
“Hem, bir şefkat ve merhamet sahibi, şefkat ettiği mahlûkların istirahatleri derecesinde hakiki bir lezzet alır. Meselâ, bir vâlidenin evlâdının mesûdiyetlerinden ve istirahatlerinden, şefkat vâsıtasıyla aldığı lezzet, o derece kuvvetlidir ki, onların rahatı için ruhunu fedâ eder derecesine getirir. Hattâ o şefkatin lezzeti, tavuğu, civcivlerini himâye etmek için, arslana saldırtır.”