Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Şuara Sûresi 60-68. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
60 . Derken, (Fir‘avun ve askerleri) gündoğumuna ulaşan kimseler iken (erkenden) onların peşine düştüler.
61 . Nihâyet iki topluluk birbirini görünce, Mûsâ’nın arkadaşları: “Muhakkak ki biz, elbet (kendilerine) yetişilmiş kimseleriz!” dedi.
62 . (Mûsâ:) “Aslâ! Rabbim şübhesiz benimle berâberdir; bana yol gösterecektir” dedi.
63 . Bunun üzerine Mûsâ’ya: “Asânla denize vur!” diye vahyettik. (Vurunca deniz) hemen yarıldı (ve on iki yol açıldı) da herbir parça (pek) büyük dağ gibi oluverdi!
64 . Ötekileri (Fir‘avun ve askerlerini) de buraya yaklaştırdık.
65 . Ve Mûsâ ile berâberinde bulunanların hepsini kurtardık.
66 . Sonra ötekilerini suda boğduk.
67 . Şübhesiz ki bunda, elbette bir ibret vardır. Fakat onların çoğu îmân etmiş kimseler değildir.
68 . Muhakkak ki, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Rahîm (çok merhamet eden) elbette ancak Rabbindir.