Koronavirüs aşısı Türkiye'ye ulaştı. Aşılama çalışmaları başladı. Ancak aşının güvenilir olup olmadığına yönelik tartışmalar da devam ediyor. İlahiyatçı Hayrettin Karaman, Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde aşıyla ilgili gelen bir soruyu yanıtladı. Karaman'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:
Soru
Covid-19 virüsüne karşı yapılacak aşı hakkında yapılan konuşmalar ve özellikle sosyal medyada okuduklarım kafamı iyice karıştırdı. Bu durum karşısında aşıyı yaptırmazsam dini bakımdan sorumlu olur muyum?
Cevap
Dinimizin bütün hükümleri, talimatı, emir ve nehiylerinin faydası, her şeyden müstağni olan Alla Teâlâ için değil, kullar içindir. Dinimize göre kullar şu beş değeri/varlığı koruyacaklardır: Hayat, akıl, din, mal, nesil.
Hayatı ve ölümü yaratan Allah’tır, lakin yine O’nun kanunlarına göre sebep-sonuç ilişkisi vardır. Sonucu belli olan bir sebebi kul gerçekleştirince, ilâhî irade ve kudret devreye girer ve yaratır. Hastalığın da şifanın da sebepleri vardır; bunları uygulamak, “hayatı koruma ilkesi gereğince” dinin emridir. Bir örnek: Cemaatle namaz en önemli ibadetimiz olduğu halde yağmur, çamur, karanlık, soğuk, tehdit ve tehlike, hastalık, hastaya bakma mecburiyeti gibi hayatı ve sağlığı tehdit eden durumlarda namazın evde kılınması istenmiştir. Efendimiz’in (s.a.), “Bir yerde bulaşıcı hastalık ortaya çıkarsa, oradakiler başka yere gitmesinler, başka yerlerde olanlar da oraya girmesinler” buyruğu bir başka örnektir.
Covid-19 virüsü bulaşıcı ve öldürücü bir virüstür, hastalık sebebidir. Bu sebebi ortadan kaldırmak veya etkisini azaltmak mümkün olduğunda bunu gerçekleştirmek dince de gerekli olur ve ihmal edenler hayatı koruma tedbiri almadıkları için sorumlu olurlar.
Anti-viral aşının hem koruyucu hem de yan etkileri bakımından zararsız olduğu konusunda, deneylere dayalı bilimsel raporlar, aşıya karşı olanların argümanlarından daha ziyade ikna edicidir. Hâlihazırda, hayatın normal akışını bozmadan, herkesin uygulayabileceği başka bir korunma imkânı da yoktur.
Aşının kısa vadeli yan etkisi bir günde geçiyor. Uzun vadede olabilir demek bilimsel bir gerçeği ifade etmiyor. Aceleye geldiği konusunda da şu bilgiye ulaştım:
“Aşının güvenilir olup olmadığı sorusu birçok insanın aşıya tereddütle yaklaşmasına neden oluyor. Ancak endişelenmek gerekmiyor. Çünkü aşı geliştiricilerinin kendi güvenlik testlerinin yanısıra, her ülkenin denetleyici kurumları da aşıları güvenlik ve etkililik testlerinden geçiriyor. Türkiye’de de Covid-19 aşıları Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (TİTCK) incelemesinden geçirilecek. Ancak bu testlerden sonra acil kullanım izni çıkacak. Bilim insanları ve Sağlık Bakanlığı, aşının güvenliği ve etkililiğini, uygulama başladıktan sonra da takip ediyor olacak.”
İşte bu bilgi ve kanaate dayanarak inşallah ben de bu aşıyı yaptıracağım.
KAYNAK: YENİ ŞAFAK