Bismillahirrahmanirrahim
SUAL: Tablacı hükmünde olan insanlara bir fiyat veriyoruz. Acaba asıl mal sahibi olan Allah ne fiyat istiyor?
ELCEVAP: Evet, o Mün’im-i Hakikî, bizden o kıymettar nimetlere, mallara bedel istediği fiyat ise üç şeydir: Biri zikir, biri şükür, biri fikirdir.
Başta “Bismillâh” zikirdir.
Âhirde “Elhamdülillâh” şükürdür.
Ortada, bu kıymettar harika-i san’at olan nimetler Ehad, Samed’in mucize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derk etmek fikirdir.
Bir padişahın kıymettar bir hediyesini sana getiren bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini tanımamak ne derece belâhet ise, öyle de, zahirî mün’imleri medih ve muhabbet edip Mün’im-i Hakikîyi unutmak, ondan bin derece daha belâhettir.
Ey nefis! Böyle ebleh olmamak istersen, Allah namına ver, Allah namına al, Allah namına başla, Allah namına işle, vesselâm. (Sözler, Birinci Söz)
Bediüzzaman Said Nursi
SÖZLÜK:
âhir : son
belâhet : aptallık, ahmaklık
derk etmek : algılamak, anlamak
ebleh : ahmak, aptal, akılsız
Ehad : bir olan Allah
harika-i san’at : san’at harikası
hediye-i rahmet : Allah’ın rahmet hediyesi
medih : övmek
miskin : zavallı
mün’im : nimet veren
Mün’im-i Hakikî : gerçek nimet verici olan Allah
mucize-i kudret : Allah’ın kudret mucizesi
Samed : hiçbir şeye muhtaç olmayan, ama herşey Ona muhtaç olan Allah
tablacı : tezgâhtar, sunucu
vesselam : artık bitti, bundan sonra selam