Hey, Sen!
Tuttuğun takımın kaçırdığı şampiyonluğuna üzüldüğün kadar, ülkenden kaçırılan insan haklarına ve demokrasiye de üzüldün mü?
Tuttuğun takımın kaçırdığı şampiyonluğuna yandığın kadar, ülkendeki darbelere, ihtilallere, muhtıralara ve sınıf vesayetlerine de yandın mı?
Tuttuğun takımın kaçırdığı şampiyonluğuna yandığın kadar, ülkende yaşamak istemeyen yüzde 56 oranındaki gençlere, okumak için gittiği ülkeden geri gelmeyen beyinlere de yandın mı?
Tuttuğun takımın kaçırdığı şampiyonluğuna yandığın kadar, ülkendeki genel eğitim düzeyinin AB üye ülkelerinin çok altında olduğuna, hatta yetişkinlerin yüzde 8’nin hiçbir eğitimi olmadığına, bir de senin gibi öğretim görmüşlerin de “adam” olmadığına yandın mı?
Tuttuğun takımın kaçırdığı şampiyonluğuna eseflendiğin kadar, kaçırdığın sevgilere, sevgililere ve mutluluklara da hayıflandın mı?
Tuttuğun takımın kaçırdığı şampiyonluğuna için yandığın kadar, kaçırdığın dostluklara ve kardeşliğe de derinden yandın mı?
Tuttuğun takımın kaçırdığı şampiyonluğuna gösterdiğin şiddete karşılık, nefsinin arzularını gemlemek ve onu hizaya getirmek için nefsine herhangi bir hiddet ve şiddet uyguladın mı?
Tuttuğun takımın kaçırdığı şampiyonluğuna üzüldüğün kadar, 2-3 milyon TL zarara uğrattığın, üstelik senin de cebinden çıkacak olan o masum paralara üzüldün mü?
Tuttuğun takımın kaçırdığı şampiyonluğuna üzüldüğün kadar, hıncın ve öfkenden dolayı tahrip ettiğin ev, dükkân ve iş yerlerinin sahiplerinin kalbini kırdığın için de üzüldün mü?
Tuttuğun takımın kaçırdığı gole üzüldüğün kadar, öğrencilerinin kaçırdığı/kaybettiği ahlaka ve fazilete de üzüldün mü?
Tuttuğun takımın kaçırdığı şampiyonluğuna üzüldüğün kadar, seni, öğretmen, yönetici, mühendis diye el üstünde tutanların aslında senin içindeki canavarı keşfettikleri için de üzüldün mü?
Tuttuğun takımın kaçırdığı şampiyonluğuna üzüldüğün kadar, hayatını ıskalayıp amaçsız yaşamanın ıstırabını çektin mi?
Tuttuğun takımın kaçırdığı gole yandığın kadar, kişisel yaşantında kaçırdığın iyiliklere, hasenata ve özellikle kabirde nur ve ışık, sıratta Burak, ahrette yoldaş olacak olan kaçırdığın namazlara da yandın mı?
Sen, Kardeş!
Sana ne dünyada ne de ahirette beş para fayda vermeyen zevklerine gösterdiğin özeni, gel, geleceğin için kullan! Gör; ömür sermayesi pek azdır; lüzumlu işler ise pek çoktur. Lüzumlu ömrünü lüzumsuz işlerde harcama.
Yanmak mı istiyor yüreğin?
O zaman yandın mı; “Teessür ve ıstırap karşısında kalpten bir parça kopsaydı, "Bir genç dinsiz olmuş" haberi karşısında o kalbin atom zerrâtı adedince param parça olması lâzım gelir.” diyen Zübeyir gibi yan!
Yanacaksan, kaçırdığın lüzumsuz cam parçalarına değil, kaçırdığın elmaslara yan!