Baktım; herkeste at gözlüğü…
Gem’i azı’ya almasın diye
Atların yuları sıkı sıkıya...
Esaret bu ya!
Yaaa!
Baktım; herkeste at gözlüğü…
Zavallı atlar!
Sırtında kamçı, sırtında yük…
Ah, insafsız arabacı!
Durup durup çalıyor kırbacı.
Baktım; herkeste at gözlüğü…
Herkesin söz(lüğ)ü aynı!
Gelişler, gidişler, gülüşler…
Düşler… aynı!
Baktım; herkeste at gözlüğü…
Atlar aynı, tatlar aynı, muratlar aynı!
Yaklaştım, yakından baktım;
Hayret; suratlar aynı!
Baktım; herkeste at gözlüğü…
Sorular, cevaplar, bakışlar aynı!
Hepsi ayrı bir tezgaha dokunmuş amma...
Renkler, desenler, nakışlar aynı!
Baktım; herkeste at gözlüğü...
Nefesler, kafesler, hevesler aynı!
Gözlerde, dudaklarda hep aynı gülüş...
Ölüşler aynı!
Baktım; herkeste at gözlüğü...
Aynalarda kendimden ürktüm!
Durun, hey, nereye böyle!
Nereye... kör, kötürüm?!...
Baktım; herkeste at gözlüğü...
Masalar, sofralar, tafralar aynı!
Sesler ne kadar benziyor birbirine;
Beni duyan var mı?
Baktım; herkeste at gözlüğü...
Kocaman bir "birgül" kaptım!
Atı gözlüksüz bıraktım!
Alabildiğince haykırdım:
"At, gözlüğü!"