CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün "Atatürk, Dersim Katliamından haberdardı" sözleriyle başlayan tartışma büyüyor. TBMM tutanakları, Atatürk'ün Dersim'de yaşananlardan haberdar olduğunu ortaya koydu.
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün bir röportajında söylediği "Dersim Katliamından Atatürk'ün haberi vardı" sözleri büyük bir tartışmanın da kapısını araladı. Başbakan Erdoğan'ın da dahil olduğu tartışma, CHP içinde yeni bir Kemalizm polemiğini daha başlattı. Gündemi meşgul eden bu tartışmanın öznesi olan Atatürk'ün, gerçekten Dersim'e yönelik yapılan askeri harekâtlarda Atatürk'ün rolü var mıydı?
"Dersim halkı cahildir!"
TBMM tutanakları, Atatürk'ün Dersim'de neler yaşandığını bildiğini gösteriyor. Askeri harekâtlar henüz başlamadan önce, 1 Kasım 1935 günü TBMM'de hitap eden Atatürk, 'Dersim bölgesinde esaslı bir ıslahat programının tatbiki de düşünüldüğünü' açıklamış. Bundan 1 ay sonra Meclis'e getirilen "Tunceli Vilayetinin İdaresi Hakkında Kanun" görüşmelerinde konuşan Dahiliye Vekili Şükrü Kaya, Dersimliler hakkında şu ifadeleri kullanıyor: "Halkı cahildir. Halkı fakir olur ve eli de silahlı bulunursa tabii böyle bir yerde vukuat eksik olmaz. Aşağı yukarı her memleketin elinde böyle geri kalmış yerleri vardır. Burada zuhur eden vukuatlar müteaddid harekâtı askeriyeyi icap ettirmiştir."
Meclis'te ilk Dersim tartışması
Tunceli'nin idaresi hakkında "Vilayetin yönetimi için korkomutan rütbesinde bir zat vali ve kumandan seçilir" maddesiyle başlayan kanun hakkında söz isteyen Trabzon mebusu Raif Karadeniz, neden Tunceli'ye yönelik ayrı bir kanun getirildiğini hayretle şu sözlerle soruyor: "Tunceli vilayetinde, memleketin diğer taraflarında tatbik edilen usullerden ayrı bir usul tatbik edilmesinin manası nedir? Arkadaşım bu noktaya itiraz etmemişlerdir. Fakat asil itiraz edilmesi lazım gelen mesele budur. Biz; muayyen bir mıntıkada hususi bir kanun yapıyoruz. Orada yaşayan vatandaşlar ancak bu kanun dairesinde Devletle münasebete girişecekler. Bunun manası fevkaladeliktir."
Yine söz alan Dahiliye Vekili Kaya, Karadeniz'in merakını şu sözlerle gidermeye çalışıyor: Hadiselerin ehemmiyeti nispidir. Eğer memleket 25 sene evvelki halinde olsaydı ki hepimiz o zamanı hatırlarız, bu gün Dersimin halini de normal görürdük. Bu gün Cumhuriyetin kuvveti sayesinde memleketin hiçbir yerinde bir hadise vuku bulmamakta iken, orada vukua gelen ufacık bir hadise kulaklarımıza ağır geliyor. Bunun için orada içtimai tedbirlerle asayiş ve intizamı korumak mecburiyetini hissediyoruz.
Dersim, medeniyet ve refah için bombaladı
Kemal Atatürk'ün de Dersim hareketleri hakkında meclis kürsüsünden mebuslara hitap ettiği anlaşıldı. 1 Kasım 1937 günü mecliste konuşan Atatürk, Dersim Harekâtları hakkında şu sözleri sarf ediyor: "Milletimizin layık olduğu yüksek medeniyet ve refah seviyesine varmasını alıkoyabilecek hiçbir engel bırakılmadığını ve bırakılmayacağını huzurunuzda söylemekle bahtiyarım. Tunceli'ndeki icraatımızın neticeleri, bu hakikatin yakın ifadesidir."
İnönü, "Sel seferleri" diyor
Askeri harekatların başarıya ulaştığından bahsederek, şu ifadeleri kullanıyor: "Büyük Meclisin malumudur ki Hükümet iki seneden beri Tunceli mıntıkasında hususi Islahat Programı tatbik etmektedir. Bu program, bu mıntıkayı medenileştirmek için bütün vasıtalarla ve hususi hükümler dahilinde orada geniş bir çalışma teferruatını ihtiva etmektedir. Mukavemet eden mıntıkada ne yapmalıyız? Biz buna "Sel seferleri" dedik."
Milli Gazete