Soru 3) Siz böyle söylüyorsunuz fakat sizin bazı tarihi kaynaklarınızda Medine sokaklarında cariyelerin taciz edildiğine dair ifadeler geçiyor. Buna ne diyeceksiniz?
Cevap 3) Şahısların bencillikleri, dini ve Kur’an’ı bağlayamaz. Hastasına sarkıntılık yapan bir doktorun çirkin hatası tıp mesleğini ve şifa hakikatini kirletemediği ve zedeleyemediği gibi… Bu noktada, Kur’an’a ve yaşanılmış Kur’an olan Hz. Peygamber’in hayatına bakılır. Kur’an, bazı münafıkların ki, ismen ve dille Müslüman kişilerdir, cariyelerine fuhuş yaptırtarak para kazandıklarını belirtir ve buna son verilmesini emreder.[1] Bu tarz ferdî arızalar her toplumda olabilecek şeylerdir. Her mevzuda olduğu gibi cariyelere muameleler konusunda Kur’an’a ve Hz. Peygamber’in hayatına bakıldığında şu manzara ile karşılaşılır:
Hz. Peygamber (asm) şefkatli, merhametli bir baba samimiyeti içinde Medine câriyelerinden (hizmetçi kız çocuklarından) biri onun elinden tutar, kendisini götürmek istediği yere götürünceye dek elini bırakmaz. O de elini cariyenin elinden çekmezdi.[2] Nitekim Onun bu mütevazı hali Adî bin Hatem et-Tâî’yi derinden etkilemişti. İlk defa huzuruna çıktığında Hz. Peygamber’in hanımlar ve çocuklarla birlikte oturmasından hareketle, Onun bir kral olmadığı sonucuna varmış ve bu durumdan etkilenerek derhal Müslüman olmuştur.[3] Hem kendisinin hizmetçi cariyesi[4] olan Meymûne binti Saîd’in ilmî sorularına dikkat ve itina ile cevap verir. Ki, bu hizmetçi cariye 5 tane hadis-i şerifin rivayetçisi olmuştur. Oysa birçok hür Müslüman kadın tek bir hadis bile aktarmamışken…
Hz. Peygamber’in hayatı detaylıca ve dikkatle okunduğunda Onun sonsuz bir şefkat taşıdığı, özellikle bu şefkat ve merhametin yaşlı kadınlara, küçük kızlara ve cariyelere karşı taşar dereceye geldiği görülür. O şöyle der: “Allahım! İki zayıf kimsenin, yetimle kadının hakkını yemekten herkesi şiddetle sakındırıyorum.”[5] Bu engin ve sonsuz şefkat nerede, bencillikle cariyelere el ve dil uzatan, münâfıkça onlara fuhuş yaptırtan bencillik, gaddarlık ve zâlimlik nerede! Birisi Kutub yıldızı, diğeri Cehennem çukuru…
[1] Nur suresi, 33. âyet…
[2] İbn Mâce, Zühd, 16, Buhârî, Edeb, 61.
[3] İbn Hanbel, IV, 379.
[4] Hz. Peygamber’in, Meymune bint-i Saîd gibi aile hayatı yaşamadığı birçok hizmetçi cariyesi de vardı… Nasıl ki Çankaya ve Cumhurbaşkanlığı köşkünde birçok kadın çalışan bulunur ve hizmet ederler. Fakat cumhurbaşkanı onlarla karı-koca hayatı yaşamaz. Aynen öyle de Hz. Peygamber’in eşlerine yardım eden birçok hizmetçi cariyesi vardı. Fakat onlarla karı-koca hayatı yaşamıyordu. Nitekim bunlardan Selma isimli birisi Ebu Rafi isimli bir kölesinin eşiydi. Kölelerin kendi aralarında evlenebildiklerini ve bu şekilde evli olan bir cariyenin efendisine haram olduğunu unutmamak gerekir.
[5] Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ, ‘İşretü’n-nisâ, 64, (V, 363). Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 6.