Ömer Çiftçi-Ahmet Bilgi'nin haberi
RİSALEHABER- Çocukların, Ateistlerin iddiasının aksine Yaratıcıya inandıkları araştırmalar neticesinde ortaya kondu. Oxford'un Antropoloji ve Zihin Merkezi bölümünün kıdemli araştırmacısı Dr. Justin Barrett, yaptığı araştırmalar sonucunda çocukların 'Yaratıcı ve üstün bir varlığa inanma' olgusuna sahip olduğunu ortaya koydu.
Aileleri ya da okulları tarafından öğretilmediği halde inançları var
Barrett, küçük çocukların aileleri ya da okulları tarafından öğretilmediği halde bile inançları olduğunu söylüyor ve bir çöl veya adada tek başına yetiştirilenlerin bile Allah'a inanmaya başladıklarını belirtiyor:
"Son 10 yılda bilimsel delillerin baskınlığı, bir zamanlar düşündüğümüzden çok, çocukların zihinlerinin doğal gelişiminde bu dünyanın tasarlanmış ve yaratılmış olduğunun, bunun da bir 'üstün varlık' sayesinde olduğu görülüyor."
Hiç bir çocuk kainattaki hiç bir olguyu 'tesadüfi veya rastlantısal' görmüyor
Barrett, kıdemli bir araştırmacı olarak bu iddiasını da delillendirmek için uzun süren psikolojik araştırmalar yapmış. Bu araştırmalarda örneğin 6-7 yaş grubu din eğitimi almamış çocuklara; "Bir kuş neden vardır?" sorusunu yönelten Barrett;
"-Tamamen dünyayı güzelleştirmek için
-Güzel müzik yapabilmek için" cevaplarını almış.
Barrett, bu ve benzeri sorular üzerinden yola çıktığı araştırmasında şu sonuca varmış. Hiç bir çocuk, kainatta oluşan ve oluşmuş hiç bir olguyu 'tesadüfi veya rastlantısal' görmüyor.
Eğer çocuklar iddia edildiği gibi 'tesadüf' düşüncesi ile doğsalardı
Bir başka araştırmada ise Dr. Barrett, henüz 12 aylık çocuklara bir topun yuvarlanması ile ilgili video izletiyor. Her çocuk, bu topun yuvarlanışına şaşırıyor. Barrett, eğer çocuklar iddia edildiği gibi 'tesadüf' düşüncesi ile doğsalardı, bu topun yuvarlanışının onları şaşırtmaması gerektiğini vurguluyor.
Telegraph'ın haberine göre araştırmalar bununla sınırlı değil. 57 araştırmacının 20 ülkede yürüttüğü çalışmalara göre, 3 yaşındaki çocuklar da aynı 'üstün yaratıcı' inancına sahip. Bunun için araştırmadaki çocuklara kapalı bir kutu gösteren araştırmacılar, çocuklara; "Bu kutunun içindekileri kim bilebilir?" sorusunu sormuş. Çocuklardan ekseriyetle; "Ailem veya Allah bilir" cevabı alınmış.
Allah inancı tamamen pekişme sürecine giriyor
Araştırmacılar, henüz erken yaşlardaki çocukların 'üstün güç' tanımı içinde ailesinin de bulunduğunu söylüyorlar. Fakat zamanla çocuklar, anne ve babalarının da insani vasıflarını keşfediyor ve böylece Allah inancı tamamen pekişme sürecine giriyor.
Hadis-i Şerif araştırmayı doğruluyor
Bu araştırma Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (asm) "Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar" hadisini hatırlattı.
Rum Sûresinde şöyle buyrulur: “O hâde (Habibim) sen yüzünü bir muvahhid olarak dine yönelt. Allah’ın insanları yaratmasında esas aldığı o fıtrata uygun hareket et...” (Rum, 30/30)
Bu âyet-i kerime, “her çocuğun İslâm fıtratı üzere doğduğunu” haber veren Peygamberimiz'in (asm) kelâmıyla birlikte düşünüldüğünde şöyle bir hakikat ortaya çıkar: Demek ki, insanın fıtratı iyice dikkate alınabilse, güzel ahlâkın kaynağına da inilmiş olacak.
İnsanın bedeni İlâhî bir sanat olduğu gibi, istidadı ve tabiatı da Hakk’ın tanzim ve takdiriyledir; o da İlâhîdir. Buna göre, sözlük anlamından hareketle, güzel ahlâk denilince insanın yaratılışında mevcut olan bu kabiliyetlerin yerli yerince kullanılması akla gelir. Ahlâksızlıkların tümünde bu sermayenin yanlış kullanılması söz konusudur.