Risale Haber-Haber Merkezi
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın son Ayasofya açıklaması medyada bazı kalemlerine tepkisine neden oldu. Milliyet yazarı Melih Aşık, Atatürk'ün Türkiye Türklüğünün eski din ayrışıklığı geleneklerini geride bıraktığını göstermek için doğrudan doğruya Atatürk’ün emri üzerine müzeye çevrildiğini söyledi.
Arınç'ın Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi kampanyasına omuz verdiğini belirten Aşık, "Ayasofya 1950’den bu yana fırsatçı politikacının siyaset malzemesidir" dedi.
Atatürk döneminin gazetecisi Falih Rıfkı Atay'ın, 1960 sonrası yazdığı bir yazıda Ayasofya’nın cami yapılma girişimlerine verdiği cevabı köşesine taşıyan Aşık, yazısını şöyle sürdürdü:
- Ayasofya doğrudan doğruya Atatürk’ün emri üzerine müzeye çevrilmiştir.
- Müzeye çevrilişin Türkiye - Yunanistan ilişkileri ile hiçbir ilgisi yoktur. Atatürk, Batı Medeniyeti arasına katılan Türkiye Türklüğünün eski din ayrışıklığı geleneklerini geride bıraktığını göstermek ve asırlarca kapalı duran eşsiz sanat eserlerini devamlı olarak ziyaretçilere açık bulundurmak için Türk şerefini ve itibarını artırıcı bu büyük kararı vermiştir.
- Fatih Ayasofya’yı cami yaptığı zaman İstanbul’da vakit namazı kılacak kubbe altı yoktu. Bugün İstanbul, İslam aleminin en çok ve büyük camileri olan şehridir...
- Kapkara taassup Atatürk’ten öç almak için bu işi ortaya atmıştır.
Mimar Doğan Hasol yıllar önce yazdığı bir yazıda bakın ne diyor:
“Bizanslı iki mimarın gerçekleştirdiği bu kilisede ibadet etmek gerçek Müslümanlara hangi yüce duyguları verecektir? Bir üstünlük duygusuysa, gurursa, hangi başarıya dayanan bir gurur, hangi yücelik duygusu? Atalarımızın yaptığı, her biri bir başyapıt olan, dünya mimarlık tarihindeki yerlerini çoktan, haklı olarak almış camilerimiz var. Bunlar sanatta kendimizi dünyaya tanıttığımız tek dalın, mimarimizin en görkemli ürünleri. Kendi gerçek camilerimiz varken,sayıları ibadete yeterliyken, bir kiliseyi yeniden camiye çevirmenin çağdaş, mantıksal dayanağı ne olabilir?”
Ayasofya’nın müze oluşu, dinsel saygı ve hoşgörünün, dünya mirasına saygının sembolüdür. Ortaçağ anlayışı bizi ileri değil geri götürür...