Bu İkinci Makam, bu âyet-i muazzamayı tefsir etmekle beraber, tayyedilen Arabî Birinci Makamın bürhanlarını ve hüccetlerini ve tercümesini ve kısa bir meâlini beyan eder. Şöyle ki:
Bu âyet-i muazzama gibi pek çok âyât-ı Kur’âniye, bu kâinat Hâlıkını bildirmek cihetinde, her vakit ve herkesin en çok hayretle bakıp zevkle mütalâa ettiği en parlak bir sahife-i tevhid olan semavatı en başta zikretmelerinden, en başta ona başlamak muvafıktır.
Evet, bu dünya memleketine(1) ve
misafirhanesine (1)
gelen herbir misafir, gözünü açıp baktıkça görür ki:
Gayet keremkârâne ( 2)bir ziyafetgâh(2)
ve gayet san’atkârane(3) bir teşhirgâh(3)
ve gayet haşmetkârâne(4) bir ordugâh (4)
ve talimgâh (5)
ve gayet hayretkârâne(6) ve şevk-engizâne(6) bir seyrangâh(6)
ve temâşâgâh(7)
ve gayet mânidarâne(8) ve hikmetperverâne(8) bir mütalâagâh(8)
olan bu güzel misafirhanenin sahibini (1)
ve bu kitab-ı kebirin (a) müellifini (b) ve bu muhteşem memleketin (c) sultanını tanımak (d) ve bilmek (e) için şiddetle merak (f) ederken, en başta göklerin nur yaldızıyla yazılan güzel yüzü görünür. (g) "Bana bak,(h) aradığını sana bildireceğim" der. O da bakar, görür ki:
Bir kısmı arzımızdan bin defa büyük ve o büyüklerden bir kısmı top güllesinden yetmiş derece sür’atli yüz binler ecram-ı semâviyeyi direksiz, düşürmeden durduran ve birbirine çarpmadan fevkalhad çabuk ve beraber gezdiren; yağsız, söndürmeden mütemadiyen o hadsiz lâmbaları yandıran ve hiçbir gürültü ve ihtilâl çıkartmadan o nihayetsiz büyük kütleleri idare eden ve güneş ve kamerin vazifeleri gibi, hiç isyan ettirmeden o pek büyük mahlûkları vazifelerle çalıştıran ve iki kutbun dairesindeki hesap rakamlarına sıkışmayan bir nihayetsiz uzaklık içinde, aynı zamanda, aynı kuvvet ve aynı tarz ve aynı sikke-i fıtrat ve aynı surette, beraber, noksansız tasarruf eden ve o pek büyük mütecaviz kuvvetleri taşıyanları, tecavüz ettirmeden kanununa itaat ettiren ve o nihayetsiz kalabalığın enkazları gibi…
Memleket, misafirhane, keremkarane, ziyafetgah, sanatkarane, teşhirgah, haşmetkarane, ordugah, talimgah, hayretkarane, şevkengizane, seyrangah, temaşagah, manidarane, hikmetperverane, mütalaagah, sahib, kitab-ı kebir, müellif, muhteşem memleket, sultan, bilmek, şiddetle merak etmek, bakmak, nur yaldızı, güzel yüz...
Otuza yakın kelime sadece giriş paragrafında hepsi geniş muhtevalı, okyanus gibi kelimeler. Bunların içine almadığı bilim, sanat, felsefe, din alanı yok. Dünyanın bütün ekollerinin argmünlarını ihtiva eden bel kemiği odak kelimeler. Bunları seçip yerli yerinde kullanmak çok büyük bir deha ile karşı karşıya olduğumuzu gösterir. Bu otuz kelimeye kitap yazılır, hatta kitaplar yazılır. Kant’ın, Hegel, Spinozo, Aristo daha niceleri hatta Marks bu kelimeleri kullanırlar ama örnekleri az sözler söylerler. Kant’ın dünya estetiğinin mimarlarından üç tane estetiğe dair kitabı var, harika şeyler onun bu kelimelere getirdiği genişlikler Bediüzzaman’ın duyduğu ve gördüğü ve anlattığı ile karşılaştırılsın bakılsın kim neler söylemiş. Kitaplarım Isparta’da olsaydı bir mukayeseli yazı yazardım ama çok uzaklarda. Bir bilim tarihi kitabı ve ilmin devlerinin hayatına bakalım. Onların da müstağrak olduğu kelimler bunlar. Newton’un tabiat gözlemleri istiğrak gibi şeyler, bir veba salgınında kapandığı evde neler bumuş neler.
Eğitimine devam etmek için köyünde bulunan eczacının evinde kaldı. Evde bulunan tüm kitapları kısa sürede okudu. Tam bir bilgi canavarı olan Newton, matematik öğretmeni tarafından keşfedilmişti. 1664-66 yılları arasında bazı çalışmalar yaptı ve bu çalışmaları uzun süre gizledi. 1664 yılında üniversite eğitimine başlamak istemiş ancak veba virüsü nedeniyle eğitimine başlayamayarak annesinin evinde kalmak zorunda olmuştur. 2 yıl annesinde kalmış ve bu sürede önemli buluşlara imza atmıştır. Isaac Newton asabi ve ürkek bir yapıya sahipti. En büyük korkusu kendisine itiraz edilmesiydi. Pek çok eserini dostlarının uzun ikna çabaları sonunda yayımlatmıştır.
Bu bölümde Newton’un bilime katkılarını maddeler halinde özetlemek istiyoruz.
•Eylemsizlik ilkesini buldu.
•Kütle çekim yasasını icat etti.
•Türev ve integralin biribiri ile ters olduğunu buldu.
•Şekillerin alan hesaplaması için integrali buldu.
•Eğrilerim eğimlerini ortaya çıkardı.
•Newton mekaniği kuramını ortaya koydu.
•Newton hareket yasalarını icat etti.
Bediüzzaman, kanunların Allah ile evren ile olan irtibatlarının uluhiyet perspektifini keşfetti.