Ayların en güzeli...

Mehmet DOĞAN

Nisan, sellerle, yağmurlarla gelir. Bir doğum gibidir. Masmavi göklerde birden beliren, doğan bulutlar gibi...

Nisan, içinde insan gizlenen bir mevsimdir. Mevsimlerin en insancılıdır.

Nisan, gül sancılıdır. Güllerle bezeli günlerin Sultanıdır.

Göç mayalı mevsimdir, nisan. Yokluktan varlığa göçler yaşanır, Yüce Yaratıcının emriyle.

Göklerinde göç kafilelerinin seyrettiği mevsim kapısıdır, nisan.

Zamanın genişlediği, tomurcukken açan bir gülün genişlemesi gibi genişlediği bir aydır, o.

Damarların açılıp, ciğerlerin bütün bir gökyüzünü yutacakmış gibi genişleyip durduğu ay.

Güller, kırmızı güller, baharın alyuvarlarıdır, nisan damarlarında.

Topraklar bu mevsimde hangi mayanın etkisiyle durmadan kabarır ki?

Neden ağaçlar, kabaran mayalı toprakların bağrında durmadan gerinir, gerindikçe de dallarında burçlar belirir.

Tomurcuklar ağaçların kalb atışları mıdır, yoksa tebessümleri mi?

Kırlarda bayırlarda kuzu melemeleri duyuyorsanız bu nisanın süt şarkısıdır. İnce kuzu sesleri ve ardından anaç, kalın koyun melemeleri...

İneklerin ağırbaşlı böğürtüleri, buzağıların arayan, bulan sesleri.

Kuyruklarını kulaklarını sallayarak koşan, zıplayan kuzular ve buzağılar ve taylar.

At kişnemeleri, tayların çizdiği yumuşak koşu kavisleri ve nazlı süzülüşleri.

Eşekler?

Akşamları sığır karşılamalarında çocukların binmek için paylaşamadıkları sevimli, çilekeş canlar...

Serçeler, güvercinler, kumrular, kargalar ve leylekler... Bahar korosunun başka sesleri...

Arılar, uğur böcekleri ve daha niceleri...

Ya çocuklar?..

Çocuksuz bahar, bahar mıdır?

Bahçelerin, bağların, nehirlerin, göllerin, dağların, tepelerin, vadilerin zirvelerin onlarsız ne anlamı olur ki?

Çocuk!

Çocuk, yılların yavrusu nisan gibidir.

Sonsuz potansiyel insan...

Yazların, sonbahar ve kışların anlamı onda saklıdır.

Kültürler ve medeniyetler onun açılıp gelişmesi, serpilip olgunlaşması mıdır?

Güzel çocuk, sevgili can!

Sen, kuzulara çobansın. Koçlar, sana kurban!..

Dünyanın sensiz ne anlamı var?

Sen geleceğin ümidi, rüyası, tahayyülü, tasavvuru; sen bir ömrün çekirdeği, çiçeğisin.

Nisan senin doğum yatağın mıdır? Gül kokulu, arı vızıltılı, serçe cıvıltılı, kelebek ve gelincik edalı nazlı can! On iki odalı yıl mabedinin imam odası mıdır, senin için Nisan?

Sen, dünyaya nisan kapısından girdin. Bir bayram ve düğün şölenine döner, seninle Nisan.

Bahar, hep toprak ve çiçek kokar. Rüzgâr, bir Hızır soluğu gibi etrafı sarar.

Nisan senin altın çerçevense bütün aylar bu çerçeveyi dolduracak tablodan ibarettir.

Nevruz!

Nisanda Kutlu Çocuğun doğum şenlikleri!

Evlere, yurtlara, yuvalara, obalara, oymaklara çocuk muştusu, Nisan!

Baharın pahasını belirlemek ne mümkün! Onun değeri bütün mevsimlerde saklı, bütün bir yılda...

***

Bir yılın ayları bana yılkı atları gibi gelir. Başıboş, hür ve serbest! Aylar, bir yılın taylarıdır sanki. Bulut yeleli bu tayların terleri midir yoksa yağmurlar. Esen yeller de solukları mı?

Bu atların renkleri vardır: Ocak, sütbeyaz bir küheylandır. Şubatsa külrengi kamertay. Mart beyaz-kahve karışımı bir başka alacadır.

Nisan, gül yeleli, rüzgâr soluklu, gündoğumu ve günbatımlarında güneş ışınlarından süzülmüş bahar renkleriyle boyalı bir sultan taydır.

Mayıs mı? Her rengin ebruli karışımı bir küheylandır. Gültay Nisanın kardeşidir. Haziranın peşinden koşturan iki bahar bulutudur, bunlar.

Haziransa toprak rengi zeminde çil çil beyaz, kahve, gri renklerin saltanatıyla süzülen nazlı bir at. Temmuz, beyaz kahve karışımı; Ağustos, buğday sarısı yeleleriyle savrulan; Eylül rüzgârlarda savrulan sarı yapraklarla yorgun; Ekim bir göle akseden gri bulutların saltanatıyla fırtınalı rüzgâr pelerinlerine sarılı yağmur süvarili bir attır. Kasım kapkara bir deli tay. Aralıksa siyah-beyaz alaca ayrı bir at...

En çilekeş (ay) at Mart mıdır? Sancılı, sevgili bu at sanki Nisanın gelen sesidir. Nisansa bir deli taydır. Kişnemeleriyle durmadan güller açan bir deli tay. Bir deli düldül!..

Ve o çocuk, bu düldülle doludizgin giden bir aşk eridir. İnsanlık vurgunu bir aşk süvarisi. Bütün insanlığı bir aile bilen, kardeş bilen bir aşk atlısı. Nisan Yusufunun kardeşleri on bir ay... Ve yıl, Yakup oymağıdır sanki.

Bülbül, nisanın sözcüsüdür.

Bahar tahtında gece gündüz gazeller, kasideler, na'tlar okuyan bir sevdalıdır, bülbül.

***

Medeniyet mimarlarının en çilekeş en yakın ortağı attır. Her at, üstünde bir çocuk, bir insan(lık) taşır. Nisan, bu kervanın öncüsüdür. Nisanda bir GÜL açar. Nice ince sır açar. Nisan ve insan gibi, iç içe sır... İkisi de birbirini taşır.

Büyük şehirlerde, beton bloklar arasında mahkûm yaşayanlara nasıl duyurur, nasıl anlatır kendisini mevsimler? Baharı nasıl karşılar o insanlar? Bu kalem senin resmini çizmekten aciz, onun için böyle bir karalama çıktı ortaya ey Nisan!

Her şeye rağmen, her şeyinle ey Nisan, hoş geldin sen!

Yeni Şafak

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.