Risale Haber-Haber Merkezi
Ayasofya'nın ibadete açılması tartışmalarından en çok Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök rahatsız oldu. Anayasa Mahkemesi'nin önceki gün verdiği Ayasofya kararından çok memnun olan Özkök, şimdiki haline dokunulmamasını istedi.
Özkök, Ayasofya'nın açılmasını isteyen tarihçi Murat Bardakçı'yı da eleştirdi. Bardakçı'nın "kılıç hakkı" ifadesine takılan Özkök'ün, Ayasofya için "özünde bir kilise" vurgusu da dikkat çekti.
Özkök'ün yazısından bazı bölümler şöyle:
"Allah aşkına... Bu ülkeyi seven bir tek insan kalmadı mı... Şu an ekonomik bir krizle boğuşuyoruz... Dört bir tarafımız alev alev... Yani, bir Ayasofya’nın ibadete açılması meselesi kalmıştı... Onu da yaptılar... Allahtan bu ülkede hâlâ hukukçular var. Hâlâ mantıklı insanlar var. Hâlâ 21’inci yüzyılın farkında olan insanlar var. Anayasa Mahkemesi ülkemiz açısından en güzel kararı aldı.
"Ayasofya’nın ibadete açılması için AYM’ye başvuran dernek, gerekçe olarak “inanç ve ibadet özgürlüğünü” göstermiş. Bak arkadaşım, bu doğru bir gerekçe değil.
Eğer sen inanç ve ibadet özgürlüğü dersen, bu ülkede yaşayan bir Ortodoks vatandaş da kalkıp “Burası özünde bir kilise. Asıl benim ibadet özgürlüğüm için bana açın” derse... Kim haklı olur?
Ayasofya’nın ibadete açılmasından yana olan Murat Bardakçı’nın gerekçesi de şu: “Burası Osmanlı’nın ‘kılıç hakkı’dır.” Bu gerekçeyi de hiç doğru bulmadım.
Bir kere, 21’inci yüzyılda “kılıç hakkı” ne demek? Güçlünün kendi itikatını herkese uygulama hakkı mı...
Başka ülkeyi fetheden herkesin inançlar üzerinde kılıç hakkı varsa, ülkelerini fethedenlere karşı savaş verip onları çıkaranların kılıç hakkına ne diyeceğiz.