Risale Haber-Haber Merkezi
Gazeteci Ahmet Tezcan, geçmişte yaşanan olaylar nedeniyle babasının Bediüzzaman Said Nursi'yi baba bildiğini söyledi.
Gazete Pusula sitesindeki yazısında Uludereli Berivan Ana'nın dizinde can veren Uşaklı bir yaralı askeri anlatan Tezcan, dedesinin de benzer bir olayda şehit olduğunu söyledi.
Tezcan, "Dedemi hatırladım okuyunca. Kurtuluş Savaşı'nda Polatlı'da Yunan ile savaşırken vurulup, Erzurumlu bir arkadaşının dizinde gözlerini göğe dikip 'Kızlara bak, bana mendil sallıyorlar' diyerek şehit olan dedem, Kafkas göçmeni Çerkes Cemike Halim Efendi geldi aklıma. Dedemin dizinde şehit olduğu Erzurumlu arkadaşı, savaş bitince araya araya bulmuş izini ve dedemin kılıcını, Çerkes kemerini ve bir kaç eşyasını Ankara'nın Bala ilçesindeki annesine getirmiş. 'Bu kılıcı ben alamam' demiş dedemin anası. 'Gördükçe Halim gelir aklıma, dayanamam. Sen de benim evladımsın, oğlumun abisi sayılırsın, onun kılıcı sana yakışır bana değil.' Babamın babası Çerkes Şıbzako Mahmut Efendi'nin şehitlik hikayesi de bundan pek farklı değil. O daha önce Osmanlı-Rus Harbi sırasında Bitlis'te şehid olmuş. Kürtlerle birlikte omuz omuza savaşırken. Şehitlik haberiyle birlikte savaşa katılırken götürdüğü atının parasını da göndermiş devlet, onun anası da almamış parayı iade etmiş" dedi.
Yaşanan olaylar nedeniyle babasının Bediüzzaman Said Nursi'yi baba bildiğini aktaran Tezcan, yazısını şöyle sürdürdü:
"Babam belki bu yüzden bir Kürt'ü, Bediüzzaman Said Nursi'yi baba bildi hayatı boyunca ve belki bu yüzden Kürtçe'yi bir Kürt'ten daha iyi konuşacak kadar öğrendi.
Anam belki bu yüzden Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri'nin Tefviznamesini ezberlemiş, Aksaray'ın Ekecik Köyü'ndeki bir Türkmen'i Şeyh Ahmet Lütfi Efendi'yi baba bilmiş, ölümüne dek babası gibi anmıştı.
Dün yaşananlar ile bugün yaşananlar arasındaki bu benzerlik; Uludere'deki hava bombardımanı ile Gaziantep'teki bombalı saldırıya, gözü, kulağı, kalbi olanlar için en anlamlı cevaptır aslında.