İsa Tatlıcan'ın haberi:
Said Nursi'nin talebesi Mustafa Sungur'un 5 çocuğu, "Gülenciler kardeşlerimizi ve babamızı kullanmaktan vazgeçsin" dedi. Bediüzzaman'ın talebelerinden, geçen yıl vefat eden Mustafa Sungur'un kızı ve Danıştay üyesi Kasım Davas'ın eşi Aynur Sungur Davas'ın Zaman gazetesine yaptığı açıklamalara kardeşlerinden sert tepki geldi. Sabah'a konuşan Sungur'un 5 çocuğu, açıklamaların gerçeği yansıtmadığının altını çizdi. İlk kez bir araya gelerek açıklama yapan Şerife Sungur, Ahmet Sungur, Saide Nur Sungur, Nurullah Sungur, Cihannur Sungur, özetle "Babamız 2012'de cemaate tavır almıştır. Hakkında yalan uyduruyorlar" dedi. Çocuklar, babalarının "Bu hükümet ehven-i şer mi?" diye sorduklarında "Hayır kardeşim bu hükümet Türkiye için en büyük hayırdır" derdi dediğini aktardı. İşte ortak açıklamadan bazı başlıklar:
Kardeşimizin röportajını yayımlayan gazetede "Babamın kemikleri sızlıyor" başlığı atılmış. Babamızın kemikleri asıl bu röportaj yayımlandıktan sonra sızlamıştır. Kendi düştükleri durumdan çıkmak için babamızı kullanmaları bizleri ayrıca üzmektedir.
Babamızın ve bizlerin vardığı kesin kanaat ve aşikâr gerçek şudur ki, geçmişte bu cemaatin Risale-i Nur'a yakın görünmesinden dolayı Risale-i Nur zarar görmüş ve onların Risale-i Nur'un düsturlarına ters düşen uygulamaları maalesef Risale-i Nur'a mal edilmiştir. Ailemiz ve babamız da âhirete irtihal etmiş olmasına rağmen hâlâ onların istismarına uğramaktadır.
SADELEŞTİRME TAHRİFATINA KARŞI CANHIRAŞ İNFİAL GÖSTERDİ
Babamız hakkında uydurulan en son ve en vicdansızca yalan, Risale-i Nur'un sadeleştirilmesi karşısında onun gösterdiği canhıraş infiali kendisinin sağlık durumuna bağlama teşebbüsü olmuştur. Buna karşı, babamızın son anına kadar yakınında bulunan biz evlatları, yine onun yakınında bulunan Nur talebesi kardeşlerimizi de şahit tutmak suretiyle açıkça bildiriyoruz ki, babamız son nefesini verinceye kadar daima aklıselim ile düşünmüş, konuşmuş ve hareket etmiştir. Sadeleştirme adı altında girişilen tahrif teşebbüsünün babamızı nasıl yaraladığını bizzat gördük ve bu yaranın ıstırabını onunla birlikte yaşadık. Kardeşlerimizin bu tür haberlerle karşı karşıya getirilmesini istemiyoruz. Bir ferdin görüşünün umum ailemizin hatta merhum babamızın görüşü olarak aksettirilmesi bizleri rahatsız etmiştir.
GÜLEN'E MEKTUP YAZILDI CEVAP BİLE VERİLMEDİ
Cemaat 2012 yılında sadeleştirme çalışmalarına tekrar başladığında, babamızın Bediüzzaman'ın diğer talebelerini ortak bildiri hazırlamak için topladığına bizzat şahit olduk. Hatta Gülen'e yazılan mektuba ilk imzayı kendisi koydu. O andan itibaren de sürekli olarak bu teşebbüsü durdurmaya çalıştı. Mektubuna cevap bile verilmedi. Aksine kulak asmaksızın tahrif faaliyetlerine hız verildi.
NUR TALEBELERİ HÜKÜMETİ DEVİRMEYE ÇALIŞMAZ
Nur talebeleri milletin oyuyla iktidara gelmiş, dine müsamahakâr ve yardımcı olanların yanında yer alır. Onları devirmeye çalışmaz. Meşru hükümetin yanında yer alır. Başarıları için dua eder. Hele aileleri birbirine düşürmek, Müslümanları birbirine düşürmek, İslami ve insani olmayan ve Risale-i Nur prensiplerine uymayan meçhul hedeflere ulaşmak için yapılanlar din düşmanlarına destek vermekten başka bir şeye hizmet etmez.