Saygın tıp dergisi Lancet'ta yayınlanan araştırmaya göre bu yöntemin yaygınlaştırılması her yıl binlerce insanın ölümünün önüne geçebilir.
Bağırsak kanseri teşhisinde kullanılan geleneksel testlerde dışkıda kan izi aranıyor.
Bağırsak kanserinin en net belirtisi olan kana rastlanması durumunda ise hastaya daha detaylı testler uygulanıyor.
Sigmoidoskopi ise bir test olmanın yanı sıra tedavi yöntemi aynı zamanda.
Makattan içeri sokulan ve bir kalemden biraz daha kalın ve esnek olan bir mikroskop, bağırsakta polip izine rastlamaya çalışıyor.
Polipler, kalın bağırsağın iç yüzeyini örten tabakayı oluşturan hücrelerin çoğalması sonucu gelişen ve bağırsak kanalı içine doğru büyüyen oluşumlar olarak biliniyor.
Bu oluşumlar bağırsak kanserinin ilk aşamasını oluşturuyor.
Ancak mikroskop polipleri tespit etmekle kalmıyor, onları temizliyor da.
Böylece kanser riskini dörtte bir oranında azaltabiliyor.
Lancet'te yayınlanan ve 55-64 yaş arası 200 bin kişiyle yapılan araştırmada ise, sigmoidoskopinin 10 yıllık bir dönemde ölümleri yüzde 43 azalttığı belirlendi.
Üstelik bu yöntemin uygulamasının da, daha yaygın olarak kullanılan kolonoskopiden kolay olduğu belirtiliyor.
Zira kolonoskopide tüm bağırsak incelendiğinden, tanı zaman alabiliyor.
Ayrıca hastanın uyuşturulması gerektiğinden bazı yaş gruplarında uygulanamıyor.
Sigmoidoskopi ise bir hemşire tarafından kısa sürede uygulanabiliyor ve ağrı kesici bile gerektirmiyor.
Testin etkisinin kanıtlanmasıyla, ülkede yaygınlaştırılması için İngiltere hükümetine çağrı yapılmaya başladı.
Hükümetin sigmoidoskopinin mali yükünü de hesaba katmak zorunda olduğuna dikkat çekiliyor.
Ancak uzmanlar bu yüke değeceğini, zira kanser vakalarının azalmasıyla sağlık sistemi üzerindeki yükün hafifleyeceğini belirtiyor.
BBC